Aile ve Sosyal Hizmet Kavramları Arasındaki İlişki

Aile Kavramı Nedir?

Aile kavramı nedir? Toplumun en küçük yapı taşıdır ve her birey doğar doğmaz bu yapı taşının birer parçası olur. Bu kendisini sürekli yenileyen ve geliştiren, devam ettiren sistem içerisinde duygu ve davranışlar da gelişir. Yaş aldıkça bireyler arasındaki ilişkilerin de devamlılığı sağlanır. Bir toplumun temeli ne kadar sağlamsa o toplumu oluşturan ailelerin, dolayısıyla bireylerin arasındaki ilişkiler o derece kuvvetli olacak demektir.

Toplumu oluşturan aileler; işlevsel ya da işlevsel olmayan, sağlıklı ya da daha az sağlıklı olan çeşitli düşünce ve davranış kalıplarına sahiptirler. Örneğin sağlıklı bir ailede; bireyler birbirlerine sevgi ve saygıyla yaklaşır, birlikte zaman geçirmekten keyif alır, çatışmaları birlikte çözümlemede- bağlılık- mutluluk sağlamada ortak hareket ederler. Birbirlerini oldukları gibi kabul ve takdir ederler. Aile içerisinde bu olumlu davranışları gösteren bireylerin toplum tarafından kabul görmesi söz konusudur. Aile yaşam döngüsü konusunda yapılan araştırmalar da ailenin bir sistem olduğunu, ebeveynlerin çocuk sahibi olmaları ile başlayan döngünün, kendi çocuklarının da evlenmesi ve çocuk sahibi olmasıyla devam ettiğini söyler. Bu döngü içerisinde meydana gelen sevgi ve saygı içeren düşünce ve davranışlar gibi şiddet ve nefret gibi olumsuz, bireyin işlevsel olmayan davranışları da devam eder, gelecek kuşakları etkiler. Bunun en basit örneği olarak anne-babasından baskıcı davranışlar gören bir çocuğun oyuncaklarına ya da oyun arkadaşlarına da aynı şekilde davranmasını verebiliriz.

Sevgi- saygı ve şiddet- nefret gibi kavramların ilk önce ailede öğrendiğini ifade etmiştik…

 

Peki, Sağlıksız/İşlevsel Olmayan Aile Davranışlarında Neler Görülür?

Sağlıksız bir ailede; bireyler birbirlerine karşı yoğun öfke- kırgınlık duyar, çatışmalar daha zor çözümlenir, hakaret- küfür- şiddet türleri(psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet) baş gösterir ve şefkat- merhamet- empati- anlayış eksiklikleri görülür.

Sosyal hizmetin odağı ise; herkesçe kabul gören ortak ifadeler ile birey, aile ve toplumlarla mikro, mezzo ve makro düzeyde müdahale planları oluşturarak birey ve sistemlerin karşı karşıya kaldığı ya da kalması muhtemel sorunlardır. Birey ve sistemlerin psikososyal çevresinin iyileştirilmesi, geliştirilmesi, işlevsel olmayan davranışlarının işlevsel hale getirilmesi konusunda kaynaklarla buluşturulması, hak temelli savunuculuklar yapılması amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. Özellikle yapılan bu çalışmalar dezavantajlı gruplar olarak; yoksul, engelli, mülteci, kadın- çocuk, afetzede, şehit- gazi vb. bireylerle yapılan çalışmaları içerir.

Günümüzde yapılan sosyal hizmet müdahale alanları ise;

Özetle tekrarlayacak olursak; aile toplumun temelidir. Sosyal hizmet bilim ve disiplin olarak bu temelin sağlam olması için çeşitli koruyucu-önleyici- düzeltici- yönlendirici… Hak temelli ve iyileştirici çalışmalar yapar. Bunun karşılanması amacıyla çeşitli kurum ve kuruluşlarla, diğer meslek elemanlarıyla işbirliği içerisinde hizmet sunmaya devam eder. Başta kendi yaşantımız ile ailelerimiz ve daha geniş çemberde etrafımızı daha da güzelleştirebilmemiz, farkındalığımızı arttırabilmemiz amacıyla bundan sonraki süreçte tekrar görüşmek dileğiyle…

Sosyal Hizmet Uzmanı – Aile Danışmanı Nildem DİLMEÇ TOKUR

Exit mobile version