B7 Vitamini (Biotin)

Biotin Nedir?

biotin nedir

Biotin, aminoasit ve yağların yapısına katılmakta ve oluşumlarında rol oynamaktadır. Biotin yeterli alınmadığında, insanın metabolizması ciddi şekilde bozulmaktadır. Biotin bağırsaklarda bakteriler tarafından üretilebilmektedir ancak diyetle de desteklenmelidir. Vejateryan diyette mikrobiyota (bakteriyel flora) değişeceğinden, biotin sentez ve emilimi artmaktadır. Biotin nedir, sağlık üzerindeki etkileri nelerdir? Biotin eksikliğinde görülen belirtiler ve biotin içeren besinler nelerdir?

Günlük Olarak Alınması Gereken Biotin Miktarı:

Bağırsaklarda da üretilebildiği için günlük olarak biotince zengin besinlerden bir miktar tüketmek eksikliği önlemek için yeterli olmaktadır. 0-1 yaş arası bebeklerin günde 50 mikrogram, 2-7 yaş arası çocukların günde 50-100 mikrogram, 8-10 yaş arası çocukların günde 120 mikrogram ve 11 yaş üzeri bireylerin günde 200 mikrogram biotin alması önerilmektedir.

Biotin’in Sağlık Üzerindeki Etkileri:

Biotin vücudumuzdaki 4 enzimin çalışması için gerekli olan bir kofaktördür. Kofaktörü olduğu enzimlerden biri karboksilazdır ve bu enzim, şeker, yağ ve aminosit metabolizmasında glukozun vücut tarafından kullanılmasında, yağ asitlerinin oluşumunda ve oluşan yağ asitlerinin yıkılmasında, amino asitlerin amino grubunun naklinde, hücre büyümesinde ve replikasyonunda görevlidir. DNA ve RNA yapımına etkilidir. Aminoasitlerin proteine dönüşümüne, nükleik asitlerin bir parçası olan pyrimidin sentezine katılmaktadır.

  1. Tırnak ve Saç Sağlığı:

Biotin tırnakların kuvvetlenmesi ve saçların sağlıklı olması için, en çok kullanılan besin desteklerinin naşında gelmektedir. 1940’lı yıllarda tırnakların kırılgan olması ile B kompleks vitaminlerinin eksikliği arasında bağ olduğu bulunmuştur. Daha sonra yapılan çalışmalar biotinin rolü üzerinde odaklanmıştır. Önceleri hayvanlarla ilgili çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Biotin’in at ve domuz tırnağını kuvvetlendirdiği verisi elde edilmiştir. Başka bir çalışmada nedeni belirlenememiş tırnak kırılganlığı şikâyeti olan bireylerin 2.5 g/gün biotin desteği ile, tırnakların kuvvetinde %25 artış saptanmış ve hastaların %91’inde faydalı etkiler görülmüştür. Biotin’in saçlardaki faydalı etkisinin hangi mekanizmalarla gerçekleştiği konusu hala gizemini korusa da sebebinin, kafatası derisindeki yağ metabolizmasını düzelmesi olduğu düşünülmektedir.

  1. Seboroik Dermatid:

Seboroik dermatid, yağlanma artışı ve kepeklenme ile seyreden oldukça sık karşılaşılan bir deri sorunudur. Hastaların bazılarında, cilt çok yağlı olurken bazılarında kurudur. Deride yer yer pullar, deri döküntüleri görülmektedir ve bu pullar büyük plak veya yaraya yapışık şekilde gözlenir. Seboreik dermatid genellikle; yenidoğanda (2-12.hafta arası) görülür veya orta, ileri yaşlarda da görülebilmektedir. Yaşam boyu tekrarlayabilir.

Bebeklerdeki seboroik dermatide ‘cradle cup’ denmektedir. İnsandaki biotinin çoğu bağırsaklardaki bakterilerce üretildiğinden, bazı araştırmacılar yeni doğanların, normal bir bağırsak florasına sahip olmadıkları için, yeni doğanlarda biotin eksikliği geliştiğini düşünmektedir. Yapılan çalışmalarda, ‘cradle cup’ hastalarına direk olarak veya annelerine biotin verilerek, anne sütünden bebeğe geçiş sağlanarak hastalar başarılı bir şekilde tedavi edilmiştir.

Yapılan bir çalışmada fareler belirli bir süre boyunca, biotinden fakir diyetle beslenmiştir. Elde edilen bulgular farelerin seboroik dermatitle uyumlu klinik tablo oluştuğu gözlemlenmiştir.

Erişkinlerdeki seboreik dermatitte tek başına biotin tedavisi genellikle yeterli olmamaktadır. Bazı araştırmalara göre seboroik dermatitte uzun zincirli yağ asit sentezi bozulmaktadır. Yağ asidi metabolizmasının doğru şekilde çalışabilmesi için biotin, piridoksin, pantotenik asit, niasin, tiamin gibi B grubu vitaminlerin takviye edilmesi gerektiği savunulmuştur.

  1. Diyabet:

Biotin desteğinin, insülin duyarlılığını ve glukokinaz enziminin aktivitesini arttırmada etkili olduğu bulunmuştur. Glukokinaz enzimi karaciğerde glukozun kullanılması için gerekli olan mekanizmada ilk basamakta yer almaktadır. Diyabetlilerde glukokinaz seviyesi oldukça düşüktür. Bu nedenle glikoz kullanılamaz. Diyetle yüksek doz biotin alınması diyabetli bireylerde glukokinaz aktivitesini ve glukoz metabolizmasını düzenlemeye yardımcı olmuştur.

Yapılan bir çalışmada tip 1 diyabeti olan bireylere 16 mg/gün biotin verilmesi ile açlık kan şekerinde anlamlı düşüş ve plazma glukoz kontrolünde düzelmeler saptanmıştır. Başka bir çalışmada ise tip 2 diyabeti olan bireylere günlük 9 mg biotin verilmesi ile benzer sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca yüksek doz biotin verilmesinin diyabetik nöropati tedavisinde de fayda sağladığı görülmüştür.

Hastalık Tedavisinde Önerilen Güvenli Doz ve Biotin Toksisitesi:

Biotinin için genelde güvenli sınır 30 ile 100 mikrogram/gün olarak belirlenmiştir. Kuvvetli tırnaklar ve sağlıklı saçlar için önerilen günlük doz 1-3 mg’dır.

‘Cradle cup’ tedavisi için annelere günde iki doz olmak üzere 3 mg biotin verilmesi önerilmektedir.

Sütle beslenemeyen yeni doğanlara ise 100-300 mikrogram/gün destek yapılmalıdır. Bu bebeklerde normal bağırsak florası oluşturmak için ayrıca ‘bifidobakterium bifidum’ ve fukto-oligosakkaritlerin de verilmesi önerilmektedir. Yenidoğanlarda frukto-oligosakkarit varlığında biotinin temel kaynağı Bifidokbacterium bifidum’dur.

Diyabetli bireylerde ve diyabetik nöropatisi olanlarda önerilen doz 2 x 8 mg/gün’dür.

Biotin kullanımına bağlı yan etki bildirilmemiştir, toksisite dozu belirlenmemiştir. Kullanımı güvenlidir. Diyetle alınanların fazlası emilmeden atılmaktadır. İlaç olarak alınan fazla miktarlar ise idrar yoluyla uzaklaştırılmaktadır.

Biotin Eksikliğinde Görülen Belirtiler ve Bulgular:

Bazı Beslenlerin Biotin İçeriği:

Biotin Etkileşimleri:

Biotin diğer B vitaminleri ile sinerjik olarak çalışmaktadır. Alkol biotinin emilimini ve kulanımını inhibe etmektedir. Antibiyotikler bağırsakta biotin üreten bakterilere hasar vererek biotin emilimini ve sentezini azaltabilmektedir. Çiğ yumurtada bulunan avidin maddesi biotin emilimini olumsuz etkileyebilmektedir ancak yumurtanın pişirilmesi bu madde etkisiz hale gelmektedir.

DİYETİSYEN BİLGE SEVER

Exit mobile version