Bağırmanın Çocuğumuzla İlişkimize Etkisi

Çocuğa Bağırmak Onu Nasıl Etkiler?

çocuğa bağırmak onu nasıl etkiler

Çocuğa bağırmak, iletişimimizde ne gibi sorunlar yaratır? Hintli bir düşünürün öğrencilerine anlattığı şu hikâyeyi mutlaka duymuşsunuzdur. Önce öğrencilerine sorar “İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırır?”.

Sonrasında anlatmaya başlar: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır.”

Birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar.

Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur?

Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe yoktur” diye cevap verir.

İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra düşünür öğrencilerine bakarak şöyle devam eder: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin.”

Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun.

Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”

Hikâyede de bahsedildiği gibi bağırmak iletişimimize hiçbir katkı sağlamadığı gibi çoğu zaman da olumsuz etkiler. Ebeveynler çocuklarıyla uzlaşmayı başaramadıklarında artık otoritelerini konuşturmaya gerek olduğunu düşünürler ve genellikle bunu seslerini yükselterek yaparlar. Ebeveyn-çocuk ilişkisinin bir yerde hiyerarşik bir ilişki olduğu doğrudur fakat bu ilişkiyi pekiştirmek için bağırarak çözüme ulaşacağımız konusunda yanılıyoruz.

Çocuklar her şeyi doğru yapamazlar. Öğrettiğiniz ve yapmasını istediğiniz şeyleri tamamen doğru yapan bir çocuğunuz varsa bu bir çocuk değil “robot” yetiştirmişsiniz demektir. Çocukların en büyük haklarından biri de yanlış yaparak öğrenebilmektir. Bu sürecin ebeveynler açısından oldukça sabır isteyen bir aşama olduğu doğru, peki ebeveynler ne yapabilir? Öncelikle bir anne ve baba olarak sizde olmayan bir şeyi çocuğunuza veremeyeceğinizi unutmamalısınız bu da yine ilk önce sizin sabırlı olmanız anlamına geliyor. Çocuğunuz için öncelikle sizin kendinize odaklanabiliyor olmanız ve kendi kontrolünüzü sağlayabiliyor olmanız gerekiyor. Tüm bunların yanında ailenin sosyal öğrenmenin gerçekleştiği ilk okul sizlerin de en önemli rol modeller olduğunuzu unutmadan hareket etmelisiniz.

Çocuğumuzla Bağırarak Konuştuğumuzda Ne Olur?

Çocuk sizlerden bir şey daha öğrenmiş olur. Bu da sinirlendiğinde, işler yolunda gitmediğinde ya da onun istediği şekilde olmadığında bağırabileceği ve sözünün bu sayede dinleneceğidir. Aynı zamanda çocuk ebeveynlerinin bağırmasını tıpkı bir acil durum sinyali gibi algılar. Bu sirenin harekete geçme sebebinin kendisi olduğunu bilen çocuk sizlerden şu mesajı alır “Şu anda sakinleşmeye ihtiyacım var ve bunu kendim başaramıyorum, bu sana ve senin yaptıklarına bağlı!”.

Kısacası çocuğunuzun elinde hayali bir kumanda belirir ve sizin sesinizi istediğinde kısıp istediğinde yükseltebilir.

Kendinize odaklanmanız bu noktada çok önemli. Çocuklarınızdan değil, çocuklarınıza karşı sorumlusunuz. Bu demek oluyor ki siz bu yolculukta motive edici, sınırlar koyucu ve destekleyici bir rehbersiniz. Çocuğunuza kendi hayatının başrolü olması için fırsat tanıyın.

Aile Danışmanı Asena Şeşen

Exit mobile version