Çocukların Alanlarına Saygılı Anne-Baba Olmak

Sizin ne istediğiniz, çocuğunuzun ne düşündüğünden daha önemli değildir. Çünkü çocuklar dünyaya ebeveynleri kendilerini değerli, takdir edilen, saygı duyulan bireyler olarak hissetsin diye gelmedi. Çocuklar, bu dünyaya kendileri olmak ve kendilerine yeten bireyler olmak için geldiler. Bunu yapabilmek için de ebeveyn olarak sizin onlara kendi alanlarını tanımanız gerekmektedir. Çünkü çocuklara alan tanımak onların varlıklarına, mahremiyetlerine, fikirlerine, ‘’kişisel alanlarına’’ saygı duyduğunuz anlamına gelir. Bu alanlar sayesinde çocuklar keşfederek, olasılıkları fark ederek ve en önemlisi hata yaparak öğrenmenin farkına varır. Bu hatalar sayesinde hatalarından ders alma özgürlüğünü çocuğunuza vermiş ve saygılı anne-baba olmuş olursunuz.

Dünyaya geldiğimiz andan itibaren hepimiz dünya üzerinde belirli bir alana sahip olarak doğduk. Bu yüzden alanımıza müdahale edilmesi veya sahibimizmiş gibi davranılması bize hoşnut hissettirmez. Bunu yetişkinler dışında çocuklarda da fark ederiz. Onlara bir şey dediğimiz zaman ‘’Sen benim sahibim değilsin’’ gibi cümleleri çok duyarız ya da iki yaş çocuklarında çok sık karşımıza çıkan ‘’Hayır deme sendromu’’ buna örnek verilebilir. Aslında çocuklar bize sorun çıkarmak için bu yola başvurmuyor. Çocuklar sadece bu yaşlarda kendi alanlarını oluşturmayı öğrenmeye başlıyorlar ve bize onlara sahip olmadığımızı kanıtlamak istiyorlar. Ve biz de bu durum karşısında çocuklarımıza sunmamız gereken alan fırsatını vermezsek iki seçenek sunmuş oluyoruz: Ya herkesin bu tavrına karşı gelip hayatını ebeveyne ve kendisine zehir eden biri (isyankar bir çocuk) ya da bu durumlara boyun eğen biri (pasif bir çocuk) olma seçeneği.

Çocuklara Sunulan Alanın Önemi

Hepimiz hayatımız boyunca çocuklarımızın kendine yeten, çevresine ve mahremiyete saygılı birer bireyler olmasını isteriz. Peki, bunu istiyorsak neden bunu gelecekte öğretmek yerine şimdi öğretmiyoruz? Kızınızın kendisine farklı ve kötü bir amaçla yaklaşan bireylere karşılık bunu def edebilecek kadar kendisine saygı duyan bir birey olmasını istemez misiniz?

Eğer cevabınız ona, bunu öğretmek isterim ise bugünden başlayarak ona örnek olun. Bunu yaparken ‘’Kendine saygı duy’’ gibi cümlelerle yapmak yerine siz ona saygı duyarak gösterin. Çünkü çocuklar davranış ile öğrenirler. Sözel becerileri gelişinceye dek onlar için önemli olan şey onlara gösterdiğimiz davranışlarımızdır. Saygı duymasını istiyorsanız örneğin; siz kapısını kapatmasına teşvik edin, kapıyı girmeden çalın ve yanıtına saygı duyarak hareket edin.

‘’ Çocuklarımız bizi izleyerek büyür. Ve ne olduğumuz, söylediklerimizden daha çok şey anlatır’’

-Wilfred A. Peterson

Hatta ona bir günlük alın ve asla okumayacağınıza dair söz verin. Sonrasında günlüğü kullanıp kullanmadığını bile sormayın. Çocuklarımız küçükken veya büyüdükçe de onlara istediğimiz gibi dokunamayacağınızı unutmayın. Ondan bu konuda izin istemeli ve kararına saygı duymalısınız. Unutmayın, sizin ona sunduğunuz bu saygı ileride erkek arkadaşından da beklemesi gereken saygıyı öğretecek.

Onlara Alan Tanıyıp Bu Alan Bizimmiş Gibi Davranamayız

Karşılıklı saygıya dayanan ebeveyn-çocuk ilişkisini başlatacak olan kişi ebeveyndir. Biz onlara saygı duymazsak onlar da ne bize ne de kendilerine saygı duymayı öğrenir. Onlara gereken alanı tanımalıyız ve aynı zamanda bu alanda ne yapacaklarına karışmamalıyız. Bırakın odasını veya sunulan alanı doya doya kullansın. İstediğinde temizlesin, istediğinde düzenlesin, o odada keşfetmek veya oyun oynamak istiyorsa yapsın. Çünkü o alan onlara ait. Bu sizin onlara sunduğunuz lütuf veya ayrıcalık değil, bu tamamen insan olmanın bir gereği ve her çocuğun hakkı.

Birçok ebeveyn oda vermeyi kabul eder fakat aklından şunlar geçer: ‘’Ya benden bir şey saklarsa, ya odada kendisine zarar verirse, ya kendini yalnız hissederse, ya…’’ Onun alanını işgal etmekteki amacımız tamamen kendi endişelerimiz yüzündendir. Sırf içiniz rahatlasın diye onun alanına müdahale etmeyi tercih ediyorsunuz. Bu sizce ne kadar adil?

Ebeveynlerin korku ve endişelerini anlıyorum fakat çocuklara olanak sunmanın tabii ki belirli kural ve ölçüleri vardır. Bu çocuğun yaşına göre karar verilebilecek bir durumdur. Önemli olan temel prensip saygı üzerinden davranışlar sergilemektir. Hem böylece en korktuğunuz şeyi düşünmezsiniz. Örneğin; sürekli oğlunuzun odasında suçlu sayılacağı nesneler aradığınızı düşünün. Bu davranışınız çocuğunuza neyi öğretir? Tabii ki daha iyi saklamayı öğretir. Başına kötü bir durum geldiğinde başvurması gereken kişilerin ailesi olduğunu öğretmeyeceği kesin. Bu yüzden çocuğunuzun kendine ait alanına, kendi alanınıza beklediğiniz saygıyı gösterin ve bekleyin. Saygılı anne-baba olduktan sonra çocuğunuzun neleri başarıp neleri yapacağını gördüğünüzde inanın çok şaşıracaksınız.

Çocuklara Alan Yaratmak İçin 8 Adım

Endişenizi kontrol altına aldığınıza inanıyor ve çocuğunuza alan tanıyıp saygılı anne-baba olmak istiyorsanız bunun birkaç kolay yolu vardır. Bu adımlar çocuğunuz akıllı olsun, uslu dursun diye değil; kendi sınırlarını ve karşısındakinin de sınırlarını bilen, kendi kararlarını alabilen, sosyal ilişkilerini olumlu yönde ilerletebilen bireyler olabilsinler diye dikkate alınmalıdır. Bu süreçte siz de onlara doğru bir şekilde eşlik edebilin diye izlemeniz gereken adımlar şu şekildedir:

Klinik Psikolog Kübra Betül ÖZER

Exit mobile version