Oyun Öğretir, Geliştirir ve İyileştirir

çocuk için oyun oynamak

“Oyun, çocuğun alanıdır.” Bu bir hatırlatma olarak kalmalı birçok ebeveynin zihninde. Oyun oynamakta zorlanan aileler özellikle ara ara tekrar etmeli belki bu cümleyi. Çokça söylenen bir sözdür Landreth’in “Kuşlar uçar, balıklar yüzer ve çocuklar oyun oynar.” bu sözü. Bu kadar doğal bir süreçtir çünkü çocuk için oyun oynamak. Hem doğal hem gelişimini destekleyici hem de iyileştiricidir. Bu anlamda oyun oynamakla yeni şeyler öğrenmek arasındaki ayrım da iyi yapılmalıdır.

Bazı aileler görüyorum, oyun oynadıkları zamanları renkleri öğrettikleri, sayıları ezberlettikleri anlar olarak tanımlıyorlar. Oyun oynamak çocuklar için duygularını boşaltma aracıdır bir taraftan da ve bu bir çocuk için en önemli ihtiyaçlardan biridir.

Duygularını anlamlandıramayan ve farkındalığı olmayan çocuk, hislerini sözel olarak ifade edemez. Davranışlarıyla ve çoğunlukla da oyunlarıyla ortaya döker ve somutlaştırır. Yetişkinlerin de duygularını sözel olarak ifade etmede yaşadığı zorluğu düşünürsek çocukların bu duygu ifade yolunu kapatmak büyük problem anlamına gelir. Bu anlamda yapılması gereken çocuğun kurduğu oyuna dahil olmaktır ve hatta o sizi dahil ettiği kadar dahil olmaktır. Bu anlamda direksiyonu ona bırakınca nasıl ustalıkla ilerlediğini, kendini ifade ettiğini, zihninden geçenleri nasıl filtresiz size aktardığını da göreceksiniz. Gün içinde olan veya çok önce yaşanmış belki sizlerin bile hatırlamadığı veya onun anlamadığını düşündüğünüz olayları nasıl da aklında tuttuğunu, hangi pencereden değerlendirdiğinin farkına varmanızı sağlayacak.

Oyun, duygularını dışa vurmak için çocuğun elindeki en önemli fırsattır. Oyun üzerinden kurulan iletişim ile çocuğun iç dünyası hakkında birçok bilgi edinilmesi de mümkün olur. Örneğin travmatik bir deneyim yaşayan bir çocuğun gün içinde oynadığı oyunlarda bu deneyimini tekrarlaması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Çocuk bu olayı oyun içinde tekrar tekrar yaşar ve içindeki duyguyla baş etmenin yollarını oyun sayesinde öğrenir. Dikkatli bir şekilde gözlemleyen ebeveynler bu durumu fark ederek çocuğun iç dünyasındaki çatışmaların farkında olur ve gerekli desteği ona verme fırsatını yakalamış olur.

Nasıl bir muayene odası doktorun, bir mahkeme salonu avukatın alanıysa oyun da çocuğun alanı ve aidiyet duygusunu, iradesini destekleyen önemli bir alan. Ortak keyif alınan her an çok kıymetli.

Peki, her zaman çocuğumla onun istediği gibi mi oyun oynayacağım?

Elbette hayır. Çocuk için oyun birçok açıdan önemlidir. Duygusal ve sosyal gelişiminin yanında öğrenme süreçleri için de faydalı bir araçtır. Bu anlamda ilk dikkat edilmesi gereken şey de çocuğun gelişim dönemine uygun oyuncaklar tercih edilmesidir.

Bir parantez de dijital oyunlar için açılmalı. Özellikle küçük yaş çocukları ekrandan uzak tutmak çok önemlidir. Ancak yaş büyüdükçe bu anlamda sınırlar ve kurallar esnetilebiliyor. Bu konuda dikkat edilmesi gerekenler ise; çocuğunuzun sanal dünyada neleri çekici bulduğunu kontrol etmek gerekir. Eğer oyun oynuyorsa hangi oyunu oynuyor, oyunun içeriği nedir (şiddet içerikli, cinsel içerikli vb.) oyun ile günde ne kadar vaktini geçiriyor gibi soruların cevabı bulunmalı ve gerekli sınırlamalar konmalıdır. Ayrıca ilgisini çekebileceğini düşündüğünüz başka etkinlikler araştırılması (bir spor faaliyeti, enstrüman öğrenmek gibi) ve bunlara yönlendirilmesi de faydalı olabilir.

Keyifli anlar geçirmeniz dileğiyle, bol oyunlu günler 🙂

Çocuk ve Ergen Psikoloğu Pınar ÇİFTÇİ

Exit mobile version