Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Travma Sonrası Stres Bozukluğu nedir? Hangi durumlarda ortaya çıkar? Neler yapılabilir? Konularını açıklamadan önce, İzmir’de yaşanan üzücü deprem haberi için ülkece hepimize geçmiş olsun diyerek yazıma başlamak istiyorum. Üzücü haberler görmemize rağmen sevindirici kurtarma haberleri de almaktayız. Umarım bu sevindirici haberler çoğalır ve olabilecek en iyi şekilde bu süreci geçiririz.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Adından da anlaşılabileceği gibi, herhangi bir travmatik olay ya da durumdan sonra yaşanılanların bıraktığı izler, olumsuz hisler ve düşünceler travma sonrası stres bozukluğuna neden olabilir. Bu his ve düşüncelerimiz, davranışlarımıza da yansımaya başlar ve hayat fonksiyonlarımızı, hayat kalitemizi ve yaşayış biçimlerimizi olumsuz yönde etkilemeye başlar. Bu durumda travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor olma ihtimalimiz yüksektir. Doğal afetler, istismar, ihmaller, kazalar, hastalıklar, savaşlar, beklenmedik vefatlar veya kişi için önemli sayılabilecek kayıplar gibi durumlar travma yaşamaya sebep olabilir. Travmayı ve travma sonrası stres bozukluğunu daha iyi anlayabilmek için konuyu biraz daha açmak istiyorum.

Travma sonrası stres bozukluğunun ne olduğunu ve nasıl geliştiğini anlamak için öncelikle travmanın tanımını yapmak daha yerinde olur. Psikolojik anlamda travma; kişide ruhsal veya fiziksel anlamda olumsuz, zarar verici, iz bırakabilen duygu ve düşüncelere yol açan rahatsız edici/korkutucu bir durum, olay veya yaşantıdan doğan bir zihinsel durum, rahatsızlıktır. Duygu, düşünce ve davranış kavramlarının birbirlerinden ayrılmaz birer parça olduğu ve birbirlerini etkiledikleri de göz önüne alınırsa; kişide travma yaratan bu durumun aşılamaması, ortada uyarıcı bir olay ya da durum olmamasına rağmen olayı tekrar tekrar hatırlamak ya da benzer olaylarla karşılaşıldığında vücudun fiziksel tepkiler göstermesi, kaçınma ve sürekli tetikte hissedip buna göre çeşitli kontrol davranışları göstermek travma sonrası stres bozukluğu yaşanıyor olabileceğinin en belirgin işaretleridir.

 

Bir bireyin travma sonrası stres bozukluğu yaşaması için her zaman travmayı yaşayan kişi olması da gerekmez. Bazen o travmaya şahit olmak da travma sonrası stres bozukluğuna neden olabilir. Özellikle günümüzde sosyal medya kullanımının artması ve travma yaşayan kişilerin travmalarına tanık olma bazen de maruz kalma durumu da travma sonrası stres bozukluğu yaşamamızı tetikleyebilir.

Travmanın tanımından da yola çıkacak olursak, bir olayın bizde travma olabilmesi bizim o olay olurken ve sonrasındaki hislerimiz ve düşüncelerimizle çok bağlantılıdır. Bir olay bizde dehşete kapılma, umutsuzluk, çaresizlik, korku dolu olma hislerine yol açmışsa bu durum travmaya yol açabilir. Korkmak, aslında vücudumuzun bizi korumak ve alarma geçip “kaç, savaş ya da dona kal” mekanizmasını çalıştırmaya yarar. O tehlikeden korunmak için savunabilmemizi sağlar. Beyin ve vücuttaki bu aktive olan sistemler sonrasında stres yaşamamız doğaldır. Böyle korkutucu ve travmatik bir deneyimden sonra, vücudun ve sistemlerin kendisine gelmesi için de belli bir zaman gerekir fakat bazen düşünceler o ana takılı kalır ve travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilir. Bu zaman diliminde, yukarıda daha önce bahsettiğim;

gibi durumlar travma sonrası stres yaşayan bireylerde sık rastlanır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Hakkında Neler Yapılabilir?

 

Öncelikle, travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde psikoterapi veya profesyonel bir psikolojik destek almak çok önemlidir. Psikoterapi, travma sonrası stres bozuklukları durumlarının çözümünde önemli bir rol oynar.

Eğer travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bir yakınınız varsa, ona baskı yapmadan bu sürecine saygı duyup yanında durarak destek olmak, o kişinin rahatlamasını sağlar. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişiler suçluluk, endişe, üzüntü, çaresizlik gibi olumsuz duygular hissedebilirler çünkü zaten kafalarından atmakta zorlandıkları olumsuz düşüncelerle mücadele etmeye çalışırlar. Onların bu süreçlerine empatiyle yaklaşıp eğer hikayelerini sizinle paylaşıyorlarsa aktif bir şekilde dinleyerek manevi destek olmak ona yardımcı olabilir. Daha önce belirttiğim gibi, eğer kabul ediyorsa bir ruh sağlığı hizmeti alması için teşvik edebilirsiniz. Fakat bunu suçlayıcı ve baskılayıcı bir şekilde değil daha hassas ve anlayışlı bir tavırla yapmanız sürece yardımcı olacaktır. Travma sonrasında kişiler, güvenli bir bölgeye ve anlaşılmaya ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla onlara güvende olduklarını hissettirmek ve deneyimlerini ifade ettikleri kadarıyla aktif bir şekilde dinlemek, ne olursa olsun yanında olduğunuzu hissettirmek bu süreci rahatlatacaktır.

Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Billur Bozkurt

Exit mobile version