Ülkemizde Sokak Hayvanlarının Durumu

sokak hayvanları için neler yapabiliriz

Hepimizin bildiği gibi sahipsiz hayvanlar ya da diğer bir deyişle sokak hayvanları, özellikle de köpekler, gelişmekte olan ülkelerde şehirlerin büyük bir parçasını oluşturmaktadır. Bu durum bazı yollarla hayvanların kendi sağlıklarının yanında insan sağlığını da tehlikeye atmaktadır. Bazen ısırarak bazen de çevreye dışkılarını bırakarak yalnızca insanlara hastalık bulaştırmakla kalmayıp aynı zamanda antibiyotiklere de dirençli olan mikroorganizmaları içeren ciddi tehlikelere sebep olabilmektedirler. Toplum sağlığı açısından da baktığımızda bu tehlikelerden en önemlisi ve en çok aşina olduğumuz kuduz (Rabies) dur. Vakaların %99’unun köpek aracılı olduğu bildirilmiştir. Peki, Türkiye’de sokak hayvanlarının durumu nedir? Sokak hayvanlarının sorunları nelerdir? Sokak hayvanları için neler yapabiliriz?

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, üç milyardan fazla insan yani dünya nüfusunun yarısından fazlası, köpek kaynaklı kuduz vakalarının bulunduğu ülke ve bölgelerde yaşamaktadır. Kuduz hastalığının etkeni olan virüs (Lyssavirus), yalnızca Afrika ve Asya’da her yıl yaklaşık 55.000 insanın ölümüne sebep olmaktadır.

Uruguay gibi bazı gelişmekte olan ülkelerde kuduz hastalığı tamamen elimine edilmiş olmasına rağmen, Türkiye’de hala daha bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Kuduzun risk teşkil etmeye devam ettiği ülkemizde ve gelişmekte olan diğer bazı ülkelerde sokak köpekleri bugün bile hala daha bakımsızlığa terk edilmekte ve acı verici yollarla öldürülmektedir.

Sahipsiz Hayvan Sayısı Neden Bu Kadar Fazla?

Sahipsiz hayvan sayısındaki artışa en çok sebebiyet verenler hayvan yetiştiriciliği ve evcil hayvan ticareti yapanlardır. Hali hazırda yeterince uygun bakım, besleme ve barınma koşullarına sahip olmayan hayvan sayısı yeterince fazladır. Dolayısıyla dünyaya daha fazla bakıma muhtaç yavrular getirilmesine gerek olmadığı aşikardır. Çünkü bu hayvanlar ilerleyen zamanlarda ya evsiz kalacak ya da barınaklarda sahiplenilmeyi bekleyen hayvanların yerini alacaklardır.

Bunların yanında, yetiştiriciler veya evcil hayvan dükkanlarından satın alınan yavrular genellikle olması gerekenden çok daha erken dönemde annelerinden ayrılmaktadır. Bu durum onlar için sadece bir travma sebebi olmakla kalmayıp aynı zamanda onları hastalıklara da dirençsiz hale getirmektedir. Bu da birçok insanın başa çıkamadığı veya uğraşmak istemediği fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda evcil hayvan sahiplenmenin nedenleri ve faydalarını daha iyi belirleyebilmek için; geniş çaplı araştırmalar yapılarak sokaklardaki sahipsiz evcil hayvan sayısı sorunu hakkında olması gereken “gerçekler” e sahip olabiliriz. Aynı zamanda toplumdaki evcil hayvanlara yönelik değerleri daha iyi anlayabiliriz.

Sokak Hayvanlarının Sorunları Nelerdir?

Köpek ve kediler başta olmak üzere sahipsiz hayvanların hepsi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için (yiyecek, su, veteriner bakımı, sevgi, şefkat, ilgi görmek ve daha fazlası…) insanlara muhtaçtır. Buna rağmen binlerce hayvanın bırakın geceleri kıvrılıp yatabilecekleri sıcak ve rahat bir yer bulabilmesi bir yana, onların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir koruyucusu bile bulunmamaktadır. Sokaklarda kendi kendilerine bakmaya terk edilen hayvanlar araba kazaları, başka hayvanlar tarafından saldırıya uğrama, aşırı sıcak hava koşulları, açlık, bulaşıcı hastalıklara yakalanma vb. tehlikelerle sürekli karşı karşıya kalmaktadır. Tüm bunlarla beraber birçok sokak hayvanı zehirlenmekte, ateşli silahlarla yaralanarak sakat bırakılmakta ve türlü işkencelere maruz kalmaktadır.

Sokak Hayvanları için Neler Yapabiliriz?

Hayvanların sahipsiz ve evsiz kalmaları fazlasıyla kompleks bir sorun olsa da çok basit çözümlerle sokak hayvanları için neler yapabiliriz:

Hepimiz her bir hayvanın sevgi dolu, kalıcı bir yuvaya sahip olabileceği bir güne doğru çalışmaya katkıda bulunabiliriz. Tanıdığımız herkesi aynı şeyleri yapmaya teşvik edebiliriz! Lütfen ailelerimize yeni bir üye dahil etmeden önce bir hayvana ömür boyu bakma sorumluluğunu üstlenmeye hazır olup olmadığımızı çok iyi düşünelim…

Veteriner Hekim Nisa DEMİRCAN

Exit mobile version