Majör Depresyon

majör depresyonMajör depresyon psikiyatrinin nezlesi olarak geçer, çünkü tüm popülasyonun yaklaşık %3-6’sında görülmekte, her yıl %1 oranında yeni olgu ortaya çıkmaktadır. Bir kişinin yaşam boyunca depresyona yakalanma riski yaklaşık %20’lere ulaşmaktadır. Çünkü hepimizin hayat akışında bizi zorlayan durumlarla karşılaşma olasılığı normal ve yüksektir, bu yüzden majör ya da kalıcı bir depresyon atağı yaşamamız olasıdır. Tüm depresyon olgularının %70’inde yineleme görülmekte, uygun tedavi edilmezse kronikleşmektedir. Dünya değişiyor, insanların yaşam süresi uzadığı için ve hızlı toplumsal değişim sebebiyle bu oranların önümüzdeki yıllarda daha da artacağı öngörülmektedir.

Majör depresyonda kişileri zorlayan aslında yarattığı sonuçlardır. Depresyon bireyin özel yaşamında daha önce severek yürüttüğü etkinliklerden geri çekilmesine, sosyal ilişkilerden kaçınmasına ve iş gücü kaybına neden olduğu halde oluşturduğu motivasyon, ilgi ve istek kaybı nedeniyle kişilerin çoğu tedavi için başvurmamaktadır. Tedavi için başvuranların %60 ile %70 ise mevcut semptomların çeşitliliği nedeniyle psikiyatri dışı hekimlere başvurmaktadır. Sebebi; kişinin yaşam akışı, işlevsel olmayan sayıltıları, kritik olaylar, yaşam olayları üzerindeki olumsuz bakış açısı olabilir. Bireyin yanı sıra aile ve toplum düzeyindeki olumsuz etkileri ve bireyin yeterince aile tarafından tanınmaması etkin biçimde tedavi edilememesi durumunda bir çok intihar riski görülebilir bu yüzden de aslında bu bir toplum sağlığı sorunudur.

Majör Depresyon Tanı Ölçütleri Nelerdir?

 

En az iki hafta boyunca aşağıdaki belirtilerden 5 veya daha fazlası görülmesi gerekir.

Depresif duygu durum, ilgi ve zevk azalması, kilo azalması veya artması, psikomotor retardasyon, ajitasyon, uyku azalması ya da artması, yorgunluk ve enerji kaybı, değersizlik ya da aşırı-uygunsuz suçluluk duyguları, düşünme ve konsantrasyon becerilerinde azalma, tekrarlayıcı ölüm düşünceleri.

Komorbidite olduğu durumlar; panik bozukluk, agorafobi, sosyal fobi, GAB, OKB, TSSB, alkol ve madde bağımlılığı, evlilik problemleri , fiziksel rahatsızlıklardır.

Bir diğer önemli kavram antisipasyon kavramıdır. Depresyondaki hastalar, geleceklerini planlayamazlar, gelecekle ilgili hayal kurmada zorluk çekerler; çünkü depresyonda gelecek geçmişe kalmak şeklindedir. Kişi hayattan beklentisi olmayacağına dair bir inanç geliştirebilir. Bu kişilerde yetersizlik şemaları biraz daha baskın ama daha ziyade geçmişe dair bir problem var demektir. Bu özelliğiyle depresyon duygu durumda bir çökkünlük halinden çok, aslında geleceğe dair eyleme geçmekle ilgili planlama yapamamaya dair bilişsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Daha önceleri depresyondaki bilişsel defisitler duygu durumdaki bozukluğun sonuçları olarak değerlendirilmekte olduğundan tedavide öncelikle ele alınması gereken hedefler olarak düşünülmemiştir. Geçmişin geleceğe tespit edilmesi bireyi acılarla dolu, yakınmalarla dolu geçmişine hapis kalıyor olması durumu ve gelecekle ilgili her türlü olumlu beklenti (antisipasyon) kaybolmaktadır.

Depresyon Belirtileri Nelerdir ?

Davranışsal belirtiler: Etkinliklerde azalma ya da geri çekilme, sorunlarla başa çıkamama, sorun çözme davranışlarında yetersizlik, sürekli olarak cezalandırıcı özellik taşıyan ortamlarda bulunmak, kendini ödüllendirme davranışında azalma, beceri eksiklikleri şeklindedir.

Kognitif ( bilişsel) belirtiler: kararsızlık, konsantre olamama, bellekte zayıflama, düşüncede yavaşlama, karar vermede güçlük

Duygusal belirtiler: üzüntü, suçluluk, utanç, kaygı, öfke

Fiziksel belirtiler: uyku bozukluğu, iştahta azalma, cinsel ilgi ve istekte azalma

Motivasyonel belirtiler: apati, durgunluk, güvende azalma, sorunları olumsuz görme, kendini eleştirme, sosyal beceri eksikliği

Özetle, normalde farkına varamadığımız herhangi bir şemamızın, yetersizlik, değersizlik gibi,  yaşanan bir tetikleyici unsur  ile aktive olma durumu ve sonrasında bunu algılayış ve buradan çıkarttığımız algılarında bu şemayla paralel biçimde bozukluğa ve bilginin yeniden hatalı işleniyor olmasına yol açması söz konusudur. Bu hatalı bilgi işleme durumu bir yandan da kognitif üçlü (triad) olarak bilinen, kişinin kendisine, geleceğe ve dış dünyaya karşı negativist bakmasına neden olmaktadır. Bu kavram depresyonun bir duygu durum bozukluğundan ziyade bilişsel bir bozukluk olduğunu vurgulamaktadır. Tüm terapilerin ortak özelliklerinden biri de bilişsel değişiklik oluşturmalarıdır.

Normalde depresif bireyler algılamalarında negatif bir taraflılık gösterebilirler, depresyona geçerken kişinin düşünceleri ve beklentileri öncelikle nortalize olur. Depresyonda iken tamamen antisipasyon kaybı olur. Buna göre aslında umutsuzluğa bağlı gelişen bir depresyon modeli ortaya çıkar, bunu da umutsuz tablonun kendi içinde bir kısır döngü oluşturması gibi değerlendirebiliriz.

Depresyonda kişide  tipik otomatik düşünceleri şunlardır: Akıl okuma ,falcılık, katastrofize etme, etiketleme, aşırı genelleme, küçültme-büyültme, iki aşırı uç (hep veya hiç) bağlamında düşünme, kişiselleştirme.

Depresyonun Tipi:

-Distimik Bozukluk

1.İştahsızlık ya da aşırı yeme

2.Uykusuzluk ya da aşırı uyku

3.Düşük enerji düzeyi ya da yorgunluk

4.Düşük benlik saygısı

5.Konsantrasyon güçlüğü

6.Umutsuzluk

-Psikotik Özellikli Majör Depresif Bozukluk

Hezeyan ya da halüsinasyonlar gibi psikotik belirtiler olması

-Melankolik Özellikli Majör Depresif Bozukluk

1.Hemen hiçbir şeyden zevk almama ya da geçici olarak bile olsa kendini iyi hissetmeme

2.Çok ağır bir depresif duygu durum

3.Sabah erken uyanma

4.Sabahları kendisini çok daha kötü hisseder (diurnalritim)

  1. Ajitasyon,

6.İştahsızlık ya da kilo kaybı

7.Aşırı ya da uygunsuz suçluluk duyguları

-Postpartum Başlangıçlı Majör Depresif Bozukluk

Doğumdan sonraki 4 hafta içerisinde bir majör depresif epizod başlarsa postpartum başlangıçlıdır.

-Mevsimsel Yapı Gösteren Majör Depresif Bozukluk

Mevsimsel duygu durum bozukluğu hipersomnia, aşırı yemek yeme, kilo alma ve yorgunluk bitkinlik hissi

 -Madde kullanımına Bağlı Depresif Bozukluk

-Genel Tıbbi Duruma Bağlı Depresif Bozukluk

Tedavide Amaç Nedir?

Uzman Klinik Psikolog İlayda Sanbay

Exit mobile version