Diyetisyen Gözünden: Migren Nedir?

Migren Nedir?

migren nedir

Migren ve beslenme ilişkisine değinmeden öne, migrenin toplumda en yaygın görülen ve yaşam kalitesini en fazla düşüren baş ağrısı olduğunu biliyor muydunuz? Erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla görülmektedir ve bu durumun nedeninin hormonal olduğu düşünülmektedir. Zonklayıcı şekilde ve genellikle tek taraflı ortaya çıkan devamında başın tamamına yayılabilen ağrı 4-72 saat kadar sürebilir. Ağrı öncesi bazı durumların ortaya çıkıp, çıkmamasına göre de auralı ve aurasız migren olarak ayrılır.

Auralı migrende ağrının başlangıcında veya ağrı başlamadan kısa bir zaman önce hastalar parıltılı noktalar, şekiller görebilir. Vücutlarında uyuşma, karıncalanma hissedebilir ve kulak çınlaması oluşabilir. Bu durum genellikle kısa süre içerisinde yok olur.  Ancak 1 saat kadar sürdüğü de bildirilmiştir.

Aurasız migren tipinde ise ağrı öncesi herhangi bir belirti yoktur. Migren ağrılarında hastaya sıklıkla ışığa ve sese karşı hassasiyet, konsantrasyon güçlüğü, uyku hali ve bulantı da eşlik etmektedir. Migrende baş ağrısının oluşumuna yol açan faktörlerin ne olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte hastadan hastaya değişen bazı tetikleyici etmenler vardır.

Migren Ağrısına Neden Olan Tetikleyici Etmenler

Migren ve Beslenme İlişkisi

Migren hastalarında besinlerin içeriğinde yer alan monosodyum glutamat (çin tuzu), nitrat, nitrit, tiramin, feniletilamin ve histamin gibi bazı bileşenlerin damarları daraltarak veya genişleterek baş ağrısına neden olduğu düşünülmektedir. Bunların yanı sıra açlığın ve öğün atlamanın da migren tetikleyicisi olduğu söylenmektedir. Migreni tetiklediği düşünülen birçok besin vardır. Ancak bu tetikleyiciler herkeste aynı değildir. Hastaların kendilerinde hangi besinin tetikleyici olduğunu bulabilmesi adına besin günlükleri tutmaları faydalıdır. Ayrıca bu amaçla eliminasyon diyetleri de yapılmaktadır. Ancak eliminasyon diyetlerini hastalar tek başına ve uzun süre bilinçsizce yaptıklarında besin öğesi eksiklikleri meydana gelebilmektedir. Bu noktada bir uzmandan yardım almaları faydalıdır. Şimdi gelelim migreni tetikleyen besinlere…

Migren Tetikleyicisi Besinler

Günümüzde bağırsakların ‘’ikinci beyin’’ olarak da adlandırıldığını duymuşsunuzdur. Çölyak, irritabl bağırsak sendromu gibi bağırsakla ilgili hastalığı bulunanlarda da migren sıklığının daha fazla olduğu biliniyor. Yani bağırsak sağlığı ile migren arasında da bir ilişkinin varlığı açık. Tüketilen besinler bağırsak mikrobiyotasını değiştiriyor. Farklı düzeylerde bağırsak geçirgenliğine neden oluyor. Tüm bunlar sonucunda ortaya çıkan inflamatuar sitokinler beyin-bağırsak aksında sorunlara neden olarak migren ağrılarını meydana getirebiliyor. Bu bireylerde glutensiz beslenme, düşük glisemik indeksli beslenme, omega-3 ve probiyotik takviyeli beslenme modelleri kronik inflamasyonu azaltarak hem bağırsak sağlığını hem de migreni iyileştirebiliyor.

Gelelim Vitamin ve Minerallere…

Migren hastalarında genellikle B2 (riboflavin), B6 (pridoksin), B12, E ve D vitamini, selenyum, magnezyum mineralleri ve Koenzim Q10’ in de eksik olduğu görülmüş. Eksiklik durumunda hastalara bu besin ögelerinin takviye olarak verilmesinin migren ağrısını ve sıklığını azalttığı rapor edilmiş. Sevgili migren hastaları, lütfen burada dikkatli olalım. Eksiklik durumunda takviye edildiğini unutmayalım ve bilinçsizce kullanmayalım.

Migren ve beslenme ile alakalı son bir şeye daha değinmek istiyorum. Yapılan araştırmalarda obez bireylerde, insülin direnci olan bireylerde migrenin daha fazla olduğu bulunmuş. Ve bildiğimiz üzere bunlarda sağlıklı ve dengeli beslenme ile üstesinden gelinebilecek sorunlar. Hipokrat’ın da dediği gibi besinler ilacınız, ilacınız besinleriniz…

Migren Hastaları Ne Yapsın?

Faydalı olması dileğimle…

Diyetisyen Akgül Cingöz

Exit mobile version