İnsan Yedisinde Neyse Yetmişinde De O Mudur?

kişilik bozuklukları nelerdir

Kişilik bozuklukları… Psychology and Aging dergisinde yayınlanan ve hemen hemen 63 yıl süren araştırmanın sonucu bu söylemi çürütüyor. Yıllardır birçok meslektaşımın değinmeye çalıştığı, toplumsal inançlarımızın aksi gibi görünen değişim ve dönüşümün mümkün olduğu bu çalışmayla kanıtlanmış oldu.

14 yaşındaki kişilik özelliklerimiz ile 77 yaşındaki kişilik özelliklerimiz birbirinden çok farklı. Yaş ilerledikçe sadece fiziksel ve biyolojik değişimlerin olacağını düşünsek de karakter olarak da aynı kişi değiliz.

İskoçya’da gerçekleştirilen bu çalışmada; öz güven, azim, ruh hallerinin istikrarı, vicdan, özgünlük ve öğrenme arzusu ile ilgili sorular yer aldı. Daha önce kişilik ile ilgili yapılan kısa süreli diğer çalışmaların sonuçları kişilikte istikrarı destekliyordu. Araştırmacılar bu zaman aralığını daha uzun tutarak yine istikrara ulaşacaklarını düşünürken araştırmanın sonucu beklediklerinden çok daha farklıydı.

Günlük yaşamımızda olaylar karşısında geliştirdiğimiz düşünce biçimlerimizi, tutumlarımızı ve davranışlarımızı anlamlandırmaya çalışıyoruz. Bu olayda neden böyle tepki verdim? Benim için önemli olan yaşam olayları neler? Hangi durumlarda daha sakin ve temkinliyim? Öğrenmekten keyif duyduğum konular neler? gibi soruların cevabının en temelinde kişilik özelliklerimizin olduğu yadsınamaz bir gerçek. Peki benim kişiliğimin oluşmasındaki etkenler neler diyorsanız;

  • Mizaç
  • Karakter
  • Kişilik

Mizaç, Karakter ve Kişilik Kavramlarına Birlikte Bakalım

 

Mizaç kelimesi karşımıza huy olarak da çıkarken, kültürümüzde birçok atasözü ve deyim için de konu olmuştur. Mizacımız, bizim doğuştan gelen özelliklerimizdir. Çevresel etkilere karşı verdiğimiz otomatik tepkilerdir. Zamanla belli ölçüde huylarımızın değişeceğine inanan ekollerde vardır ancak bu değişimin dirençle karşılaştığı gözlemlenmiştir. Yapılan çalışmalarda bazı huylarımızın yedi kuşak önceden bize aktarılabildiği yönündedir. Diyebiliriz ki; doğuştan gelen biyolojik ve genetik özelliklerimiz sadece fiziksel değildir.

Karakterimiz ise yaşam döngüsünde öğrendiklerimizle ve seçimlerimizle değiştirebildiğimiz ve geliştirebildiğimiz kazanılmış özelliklerimizdir. Çevresel etkenlerin etkisi ile öğrenilen davranış şekillerini uyguladığımız sosyal tarafımızdır. İnsan, sosyal bir varlık olduğu için, toplumsal öğretilerin, kültürel normların, günlük hayatımızda maruz kaldığımız ya da tercih ettiğimiz çevrenin davranış kalıplarımızın oluşmasında etkisi büyüktür.

Kişilik kavramı, birçok ekole ve araştırmalara göre mizacımızın ve karakterimizin birleşimi olarak karşımıza çıkar. Genetik ve sosyal faktörleri içinde barındıran kişilik; cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi, aile dinamikleri, kültürel normlar, inançlar gibi faktörlerin bilinç düzeyinde veya bilinçdışımızda olan davranış kalıplarımıza etkileriyle bir bütün olarak oluşur. Dışa dönüklük, değerlendirme, sorgulama, duygusal olarak dengeli olma, öz eleştiri yapabilme, deneyimlere açıklık, hayalperest olma, yaratıcılık, özverili olma, sorgulayıcılık gibi birçok özelliği içinde barındırır. Kişilik özelliklerimiz olaylara karşı baktığımız pencere ile birlikte olup, farklı ve aşırı tepkilerimizdeki davranış örüntüleri her zaman bir bozukluğa işaret etmez. Sıkça kullanılan ‘kişiliksiz’ sözcüğünün; temelinde kişilik olmaması mümkün olmadığı ve farklı kişilik özellikleri olabileceği için günlük yaşamdaki kelime karşılığını karşılamamaktadır.

Ayrıca araştırmaların ve yukarıdaki bilgilerin birleşimiyle, sanılanın aksine insan yedisinde neyse yetmişinde o değildir. İnsanın dönüşebilen, gelişebilen sosyal bir varlık olduğuna olan inancımızı korumalıyız.

Peki Sıkça Duyduğumuz Kişilik Bozuklukları ve Başlıca Belirtileri Neler?

kişilik bozuklukları ve belirtileri

Bilim insanları kişilik bozukluklarının nedenini tam olarak belirleyemeseler de, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğunu düşünüyorlar.

Bu bozukluklar genelde ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde belirtilerini gösterirler.

  • Kültürel değerlerden belirgin sapmalar gösterirler,
  • Esneklikten yoksundurlar ve kapsamlıdırlar,
  • Kalıcı ve uzun sürelidirler,
  • İşlevsellikte (kişiden beklenen eylemler, işler) bozulmaya yol açarlar.

DSM-5 baz alarak kişilik bozuklukları alt kümelerine ve temel özelliklerine birlikte bakalım;

Kişilik Bozuklukları A Kümesi

kişilik bozuklukları - paranoid kişilik bozukluğu

  • Paranoid Kişilik Bozukluğu: başkalarına güvensizlik ve kuşkuculuk,
  • Şizoid Kişilik Bozukluğu: toplumsal etkileşimlerden her alanda uzak duran kişiler,
  • Şizotipal Kişilik Bozukluğu: acayip/garip düşünce ve davranışlarla, toplumsal etkileşimlerde bulunma yeterliğinde azalma

ile açıklanabilir.

B Kümesi

kişilik bozuklukları - narsist kişilik bozukluğu

  • Antisosyal Kişilik Bozukluğu: başkalarının haklarına sürekli saygı göstermeyen, kurallara ve sosyal normlara uymayan kişiler,
  • Borderline Kişilik Bozukluğu: tutarsız insan ilişkileri, tutarsız duygular, tutarsız benlik algısı ve tutarsız dürtü denetimi gösteren insanlar,
  • Histrionik Kişilik Bozukluğu: aşırı duygusal dışavurumları olan ve ilgi arayışında olan kişiler,
  • Narsistik Kişilik Bozukluğu: özel haklarının olduğuna, kendisinin çok önemli olduğuna inanma ve kırılgan bir benlik algısı olan, empati eksikliği olan kişiler

olarak açıklanabilir.

C Kümesi

obsesif kompülsif bozukluk

  • Çekingen Kişilik Bozukluğu: yetersizlik duyguları ve reddedilme korkuları nedeniyle toplumsal etkileşimleri bozuk olan insanlar,
  • Bağımlı Kişilik Bozukluğu: kendilerine bakılmasına aşırı ihtiyaç duyan ve ayrılma korkuları olan insanlar,
  • Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu: düzenli olma, mükemmellik ve ilişkilerin kontrolü konusunda aşırılık gösteren insanlar

ile açıklanabilir.

Ezgi Şaziye Çay

Uzman Klinik Psikolog

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu