Dil Sararması Neden Bu Kadar Önemli?
İçindekiler
Sağlıklı bir insanın dil rengi genellikle açık pembe tonlarında olup farklı pek çok etken bu renk üzerinde zaman zaman değişimlerin olmasına neden olmaktadır. Meydana gelen renk değişimlerinden en sık rastlanılan durum ise dilde sarı renk oluşumudur. Dil sararması hakkında detaylı bilgileri bulabileceğiniz bir yazı hazırladık.
Dilimin Üstü Sarı Ne Yapmalıyım?
Ağız içinde oluşan bu sarı renk genellikle kötü durumların habercisi olmamakla birlikte kısa bir süre zarfında kendiliğinden düzelmektedir. Dilde sarı tabaka oluşumunun en genel nedenleri şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Tütün kullanımı,
- Ağız içinde oluşan enfeksiyonlar,
- Ölü hücreler ve
- Dikkat edilmeyen ağız hijyeni dilde sarı leke oluşumuna neden olmaktadır.
Sıklıkla karşılaşılan bu durumlar ise çoğu zaman evde gerçekleştirilen basit yöntemlerle iyileştirilebilirken, sarılık gibi hastalıklar neticesinde dil sararması geçiren kişilerin hekimlere danışmaları gerekmektedir.
Dil Neden Sararır?
Ağız içindeki renk değişikliğinin en belirgin nedeni dikkat edilmeyen ağız hijyenine bağlı olarak açığa çıkan enfeksiyonlar ve ölü hücrelerdir. Fırçalanmayan dişler, tütün kullanımı, az miktarda sıvı tüketimi, tüketilen ilaçların yan etkileri veya günlük yüksek oranlarda çay ve kahve tüketimi doku üzerinde bir sarı tabakanın oluşmasına neden olmaktadır.
Bu tabaka, ağız içinde bulunan bakterilerin zamanla açığa çıkarttığı pigmentler neticesinde gelişirken ağız içinde renk değişikliğine neden olan diğer etmenler ise şu şekilde listelenebilmektedir:
- Vücutta bulunan vitamin eksikleri sıklıkla bu duruma neden olmaktadır. Sürekli ağız içinde bu renk değişim durumuyla karşılaşan kişilerin bir sağlık kuruluşunda kan testi yaptırarak B12 vitamini başta olmak üzere vücudundaki vitamin değerlerini kontrol ettirmesi gerekmektedir.
- Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin de kişiler üzerinde sıklıkla gösterdiği bir etki olan ağız içi renk değiştirme durumu, vücudun yeterince insülin üretememesi nedeniyle açığa çıkmaktadır.
- Sürekli ağızdan alınan nefes, gece ağzı açık uyumak veya gün içerisinde ağzı açık durmak da bu duruma neden olmaktadır.
- Dil sararması, solunum yollarında meydana gelen grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarda da sıklıkla karşılaşılan bir durum olmakla birlikte diş etlerinde yaşanılan problemler, piercing takmak ve hamileliğin belirtilerinden biri olan folik asit yetersizliği de bu durumların yaşanılmasına neden olmaktadır.
Dilde Sararma Tehlikeli Midir?
Dil sararması durumunu pek çok insan hayatı boyunca en az bir kere deneyimlemekte olup bu problem genellikle zayıf ağız hijyeninden kaynaklanmaktadır. Ancak uzun süreli geçmeyen bu renkli tabaka ve bu soruna eşlik eden farklı semptomlar varsa bir hekime danışılması son derece önemlidir.
Ağız içerisinde oluşan bu durum ağız hijyenine dikkat ederek, daha az çay, kahve ve tütün tüketerek ve bol sıvı tüketerek yaklaşık 2 haftanın sonucunda halen devam ediyorsa bu konuda bir hekim görüşü alınmalıdır.
Geçmeyen renk değişimleri sarılık, diyabet veya bir otoimmün hastalığın habercisi olabileceği için erken teşhis açısından bir uzman görüş almak oldukça önemlidir.
Dil Sararması Nasıl Geçer?
Pek çok dil sararması durumu evde basit yöntemlerle geçirilebilmektedir. Bu yöntemler en genel anlamda şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Bu renk değişimin önüne geçebilmek için ilk ve en önemli adım düzenli bir ağız bakımının yapılmasıdır. Günde en az 2 kere olmak şartı ile dişler fırçalanmalıyken günde 1 kez de ağız gargarası yapılmalıdır.
- Bu süreçte çay, kahve, asitli içeceklerin tüketimi azaltılmalı ve daha çok su tüketilmelidir.
- Kişilerin alerjisinin olduğu ürünler dışında nane yağı, kekik yağı veya tarçın gibi doğal temizleyici ürünlerden küçük miktarlarda alınarak renk değişimi olan bölgenin üzerine bir pamuk yardımıyla uygulanmalı, ardından bol su ile ağız çalkalanarak tüm ağız içi temizlenmelidir.
- Sıklıkla ve çok miktarda diş beyazlatma amacıyla hazırlanan gargaraların kullanılması, içeriğindeki kimyasal bazlı maddeler nedeniyle ağız içerisindeki sağlıklı hücre yapısının bozulmasına neden olmaktadır. Hücreler üzerinde olan bu değişimde ağız içerisinde bir renk değişiminin olmasına zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla gerek renk değişiminden önce gerekse de renk değişimi yaşanılan süreçte kimyasal bazlı bu gargaralardan uzak durulması oldukça önemlidir.
- Yukarıda sıralanan maddeleri uyguladığınız takdirde yaklaşık 1 – 2 hafta içerisinde renk değişimleri düzelecektir. Eğer ki hem renk değişimi konusunda bir iyileşme görülmüyor hem de yeni semptomlar gösteriyorsanız bu durumda alanında uzman hekimlere danışılması gerekmektedir.
Dil Sararması İçin İlaç Kullanmalı Mıyım?
Dil sararmasının tedavi sürecinde herhangi bir ilaç kullanımına gerek yoktur. Ancak bu renk değişimi geçmeyen bir durumsa hekimler tarafından önerilen ilaçların kullanımına dikkat edilmelidir.
Dil Temizliğinin Önemi
Ağız içerisinde yer alan, canlı pek çok hücreden oluşan, yutkunma, konuşma ve tat almaya yardımcı olan bir organdır. Pütürlü olan yapısı sayesinde yüzlerce bakterinin üzerinde yaşayabilmesine olanak sağlayan bu organ, temizliğine en çok dikkat edilmesi gereken organların başında gelmektedir.
Diş eti hastalıkları, diş çürümeleri ve ağız içerisinde çıkan af yaralarının oluşumuna neden olan tüm bakteriler sanılanın aksine diş etlerinde veya dişlerin üzerinde değil, ağız içerisindeki pütürlü yapıda yaşayarak çoğalmaktadır. Bu bakteri ve virüsler sadece ağız içerisine değil yutkunma eylemi neticesinde sindirim sistemine buradan da vücudun tüm sistemlerine dahil olarak pek çok hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla da ağız içerisinde dişler, diş etleri ve yanak etleri kadar bu organın temizliğine de oldukça özen gösterilmelidir.
Ağız sağlığının korunması ve temizliğinin yapılması pek çok faydayı da beraberinde getirmektedir. Bu faydalar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Tüketilen gıdaların tatlarının daha iyi algılanmasını sağlar. Tat reseptörleri üzerindeki toksik katmanın ağız içerisinden uzaklaştırılması, kişilerin tat alma duyularının iyileşmesine olanak sağlamaktadır.
- Ağız içerisinin iyi ve derinlemesine temizlenmemesi kötü ağız kokusunun en belirgin nedenlerinden bir tanesidir. Ayrıca ağız içerisindeki virüs, bakteri ve toksik maddelerin uzaklaştırılması gün içerisinde açığa çıkan kötü ağız kokusunun önüne geçmektedir.
- Ağız içerisindeki virüslerin ve bakterilerin uzaklaştırılması, bu mikroorganizmaların sindirim sistemine buradan da tüm vücut sistemlerine girmelerini engellemektedir. Bu engelleme sayesinde vücudun bağışıklık sistemi bir hastalıkla uğraşmak zorunda kalmazken aynı zamanda güçlendirmektedir.
- Sindirim ağızda başlar. Ağız içerisinin sağlıklı ve temiz olması, yeteri kadar tükürük salgılanmasını sağlarken yemeklerin daha iyi sindirilmesine zemin hazırlamaktadır.
Dil Temizliği Nasıl Yapılır?
Temizliği bu kadar önemli olan bir organın temizlik aşamaları ise şu şekilde ilerlemelidir;
Diş fırçalama işlemi tamamlandıktan sonra dil, ağız içerisinden çıkartılabildiği kadar dışarı çıkartılmalıdır. Dil temizleme aparatlarına sürülen ağız gargaraları veya bitkisel yağlar ile fazla bastırmadan yüzeyi öne ve arkaya olacak hareketlerle yavaş yavaş temizlenmelidir. Günde 2 defa olma koşulu ile her seferinde 2 – 3 dakikalık temizlik yeterli olmakla birlikte son aşamada bol su ile ağız çalkalanarak ağzın derinlemesine temizlenmesi ve ferahlaması sağlanmalıdır.