İsveç Diyeti Nedir?
İskandinav diyeti veya Danimarka diyeti olarak da bilinen İsveç diyeti, düşük kalorili beslenme programlarının arasına giren popüler diyet türlerinden yalnızca biridir. İsveç diyetinde göze çarpan ilk kural karbonhidrat oranından düşük, yağ oranından yüksek bir temele dayandırılmasıdır. Bu sebepten halk arasında da zor ve katı bir beslenme programı olarak bilinmektedir.
Katı kurallar arasında bu diyette kaçamak yapılmasına asla izin verilmez. Eğer kaçamak yapıldıysa 3 ay sonra yeniden başlaması önerilmektedir. Yapılacak olan İsveç diyetinin 13 günden uzun olmaması ve 6 günden de kısa sürmemesi gerekmektedir.
Art arda bu diyet programı uygulanmaz. 13 gün bittikten sonra 3 ay ara verilmesi ve 3 aydan sonra tekrar başlanması önerilmektedir.
Her popüler diyette olduğu gibi İsveç diyetinde de günlük 2 litre su tüketiminin altına düşülmemelidir. Fazla miktarda kahve ve çay gibi içecekler tüketilerek vücuda aşırı derecede kafein girilmesi önlenmek istenir. Basit şeker dediğimiz sofra şekerinden uzak durulmalıdır.
İsveç Diyeti Nasıl Yapılır?
Serbest besinler arasında;
- Süt ve süt ürünleri
- Yumurta, et, tavuk eti, balık eti, hindi eti
- Ceviz, fındık, fıstık, badem, kaju, zeytin, avokado, tereyağı
- Yeşil çay
- Brokoli, karnabahar, lahana, Brüksel lahanası, kuşkonmaz, kabak, patlıcan, ıspanak, mantar, salatalık, marul, soğan, biber, domates yer alır.
Nelerden Uzak Durulmalıdır?
Yasaklı besinler arasında;
- Çay şekeri, alkol (bira), meyve suyu, asitli içecekler, tatlandırıcılar
- Kek, börek, çörek, pasta, hamur işi, margarin, ekmek, pilav (bulgur ve pirinç), makarna, patates, yulaf, müsli çeşitleri yer alır.
Bu beslenme programı kişinin uzun süredir sabit giden metabolizmasının hızlandırılmasında etki gösterebilir. Bununla birlikte kilo kaybı ve iştahta azalmalar gözlemlenebilir. Yeşil çay tüketimine teşvik ettiği için vücuttan ödem ve toksin atımına destek vererek yine metabolizmanın hızlanmasını sağlayabilir. Tüm bu olumlu etkileri bir tarafa bırakıp olumsuz etkilere bakacak olursak durum ne yazık ki tehlike arz etmektedir.
İsveç Diyeti Zararları Nelerdir?
Uygulanan İsveç diyeti sonrası yapılan araştırmalara bakıldığında kişinin diyeti bıraktıktan sonra sürdürülebilir beslenmeye geçmesiyle beraber kilo artışı İsveç diyetini uygulayan bireylerin hemen hemen hepsinde gözlemlenmiştir. Çünkü birey metabolizmasını şoka uğratmış, hızlandırabileceği kadar hızlandırmış ve artık vücudunun eski sağlıklı çalışma düzenine geri dönme zamanı gelmiştir. Bu nedenle popüler diyetler ve şok diyetler dediğimiz bu kategoride yer alan beslenme programlarının sürdürülebilir nitelikte olmasına imkan yoktur. Sürdürülebilir olmayan yani ömür boyu devam ettirilmesine imkan olmayan hiçbir şeyi profesyonel bir sağlık çalışanı ‘kalıcı’ olarak öneremez. Kalorisi oldukça kısıtlanmış olan İsveç diyetinde karbonhidrat oranı aşırı miktarda sınırlandırıldığı için tahıl, bakliyat ve ekmek çeşitleri ile birlikte vücuda giremeyen posa (lif) yüzünden ilerleyen dönemlerde kabızlık gibi rahatsızlıklara sebebiyet verecektir. Kabızlığın beraberinde birçok sindirim yolu problemlerine davetiye çıkarabilmektedir.
Aynı şekilde popüler diyetlerin uygulanma süresi bittikten sonra normal beslenme düzenine de geçilmesiyle bireyde çeşitli metabolizma bozukluklarına rastlanılabilmektedir.
İsveç diyeti temelde 3 ana öğüne dayandırılmakta olup ara öğünlere yer verilmediği için uzun süreli açlıklara, uzun süreli açlıkların getirmiş olduğu halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, elde titremeler, ağız kokusu gibi şikayetlerin oluşmasına yol açar.
Kendiniz için yapabileceğiniz en güzel beslenme sürdürülebilir beslenmedir. Bunu kendi kendinize değil ancak bu işin eğitimini almış gerçek bir diyetisyen yardımıyla başarabilirsiniz.
Başka bir popüler diyet olan Dukan Diyeti için detaylı bilgi almak isterseniz diğer yazıma bekliyorum…
Sağlığınıza dikkat edin. 🙂
Bir Yorum