Barıştık mı Çözdük mü?
Romantik ilişkilerde barışma ve çözüm ince bir çizgi ile ayrılır. Yani barışma ile çözüm her ne kadar birbirlerinin tamamlayıcıları olarak görünse de aslında birbirinden farklı iki kavramdır.
Romantik İlişkilerde Her Barışma Aslında Çözüm Değildir
Çözüm, problem kaynağının fikri ya da fiziki olarak ortadan kalkmasıyla başlar. İlişkide sorun yaratan her ne ise, onun tarafların beklentileri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi ile birlikte çözümleme açığa çıkar. Yani çözüm, iki tarafın da düğümleri açma çabasını içerir.
Barışma ise bir küslük sürecinin sonrasında açığa çıkar ve bireysel bir sorumluluktur. Küslüğe sebep olan durumun tam anlamıyla ortadan kalkıp kalmadığı ise ilişkinin ritüellerine göre değişir. Küsme kararı ya da barışma kararı çözümün aksine tek taraflı da yaşanabilir.
İlişkide aşina olduğunuz durum; “biz kavga ettiğimizde eşim bana küser ben de onu yemeğe götürürüm ve barışırız” gibi sonuçlanıyorsa, bu esas sorununuzu çözümlediğiniz anlamına gelmez.
Küslüğün süresini kısa tutmak ve bu sürecin çözümlemesini doğru şekilde yapmak… İlişkinin kalitesi açısından esas amaçtır.
Çözdüğünüzü sandığınız problemleri barışarak ortadan kaldırıyorsanız, ilişkiniz açısından bu durumu yeniden değerlendirmek faydalı olacaktır. Üzeri örtülen her yaşanmışlığın belli bir zaman sonra ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Buna günlük yaşamın içindeki bazı uyarıcılar, duyacağınız bir cümle ya da alacağınız herhangi bir koku bile sebep olabilir. Barışma her ne kadar işlevselmiş gibi görünse de, zamanı geldiğinde böylelikle büyük bir çatışmanın fitilini ateşler. Bütün bunları engelleyebilmek için, ilişki sınırları içinde açık olmak esas adımdır. “Ben dili” ile ifade her kaynakta anlatılsa da aşina olmadığımızdan, duygularımızı paylaşmayı bilmiyoruz. Duygu dediğimiz şeylerin aslında düşüncelerimiz ifadesi olduğunu görmekte zorlanıyoruz. İlişki yönetmesi zaten zor bir süreçken yanına yeni zorlukların da gelmesiyle birlikte, problem başlıyor. İlişki kalitesi düşüyor ve size en iyi gelecek şey bir anda sizi en çok yıpratan şey haline dönüşüyor.
Bütün Bunları Düşündüğümüzde Takip Edeceğimiz Adımlar Belirginleşir
- İlişkide bir sorun yaşadığımızda sorunumuzun kaynağını doğru belirlemeliyiz.
- Genel hatlarını belirlediğimiz sorunumuzun bizde yarattığı hisleri karşımızdakine ifade etmeliyiz.
- Bu ifadelerin bir geri bildirimini almalı, davranış bazındaki değişikliklerini beklemeli ve gözlemlemeliyiz.
- Sorunun ortadan kalkması, tekrar yaşanmaması ya da yaşansa bile yıkıcı olmaması için sınırlarını çizmeliyiz.
- Bu sınırlara sadık kalmalı, ilişki kalitesini korumayı ortak amaç olarak görmeliyiz.
Böyle formülize ettiğimizde aslında uygulanabilirliği de artan diğer ilişki pratikleri olduğunu söylemek mümkün. İlişki dediğimiz her ne kadar kişilere özgü yaşansa da; sorunlar benzer, çözümler evrenseldir.
Çok faydalı aslında en büyük hatamız bu ayrımı yapamamaktan kaynaklanıyor
👏👏👏👏
Ne zamandır ilk defa bir yazı okurken keyif aldım ve sonunu merak ederek okudum tebrik ediyorum elif hanım başarılar👏
👏👏👏👏
Çok teşekkür ederim Banu hanım, sevgiler
Güzel yazı 👏🏻
👏👏👏🤙
Tebrik ederim doğru tespitler
👏🏻👏🏻👏🏻
👏🏿👏🏿👏🏿👏🏿
💯👌🏻👌🏻
💯
Ceylankara.ay@gmail.com
Başarılı bir yazı 💯💯
çok faydalı bir yazı olmuş👏
👏🏻👏🏻👍🏻
çok faydalı bir yazı olmuş👏
👍🏻
💯👏🏻
Çok iyi
2 yıllık küsmeli barışmalı ama sorunun kaynağına bir türlü inemediğim bir ilişkim var. Ve maalesef tek tarafın çabalamasıyla inemiyorum kaynağa. Bu yüzden sadece barışarak sorunu, asıl sorunu görmezden geliyoruz. Her barışma, sonrasında yeni bir gerilime sebep oluyor bu yüzden. Çünkü sorun çözülmediği için bir kısır döngüye kısılıp kaldık. Yazı çok güzel tespitler yerinde ama her iki tarafta da yeterli cesaret ve irade olmadığı müddetçe atılan adımlar bir işe yaramıyor.
Kesinlikle haklısınız zaten sağlıklı bir ilişki için en temel gerekliliklerden biridir iki tarafın da çabası, zira tek taraflı çabalar beraberinde fedakarlıkları ve zaman içinde de kendini fedayı getiriyor. Bu noktada ilişkideki mutsuzluğa ve yıpranmışlığa rağmen neden sürdürdüğünüzü düşünmek gerekiyor.
Sevgiler
👍👏👏👏
ilişkilerin tek sürdürülme nedeni sanırım sonrasındaki yalnızlık korkusu. Sonunda feda edilecek bir şey kalmayana kadar yani tükenene kadar da devam ediyor işte. Teşekkürler ve saygılar cevabınız için..
👏👏👏👏
👏👏👏👏
👋
👏👏👏👏👏👏👏👏
Tebrikler 👏👏 aydinlatici bilgilendirmeleriniz icin tesekkurler.
Tebrikler 👏👏👏
Çok faydalı ve etkili bir yazı olmuş. Tebrikler. 👏👏👏
Tebrikler. 👏👏👏
Tatsızlıkları uzatmamak için temeline inmeye gerek görmeden, sorunlarımızı halının altına süpürmenin ve sözde barışmanın ne kadar sağlıksız olduğunu anlatan harika bir yazı olmuş tebrik ederim hocam 👏🏻 👏🏻
Çok teşekkür ediyorum Ezgi Hanım, sevgiler