Covid-19’dan Nasıl Korunabiliriz?
Bir senedir süregelen ve tüm insanlığın hayatını ve yaşam tarzını önemli ölçüde etkileyen Covid-19 hastalığına yakalanan bireylerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Kimimiz tek başımıza yakalandık, kimimiz etraftan haber aldık. İyileşmeler yaşandığı gibi ne yazık ki bu hastalığın en kötü tarafı olan ölümler de yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Peki, covid-19’dan nasıl korunabiliriz?
Bu dönemde beslenmenin etkisi ve sağlıklı beslenmenin Covid–19‘a karşı koruyuculuğunun önemi artık herkes tarafından bilinmekte. Bu yazımızda da Covid–19’a henüz yakalanmamış bireylerin, teşhis konup şu an evde karantinada olan bireylerin ve bu hastalığı bir veya birden fazla kez geçirmiş bireylerin günlük yaşantısında dikkat etmesi gereken noktalara değinmeye çalışacağız.
Şu ana kadar Covid hastalığı ile ilgili yapılan birçok araştırma ve çalışmalarda erkeklerin kadınlara göre bu hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğu belirlenmiştir. Aynı zamanda sigara kullanan bireylerin sigara kullanmayan bireylere göre de yakalanma riskinin fazla olduğu gözlemlenmiştir.
Covid – 19 ve Bağışıklık
Covid-19 doğrudan bağışıklık sistemini hedef alır ve bireyde bağışıklık sistemi yetersiz veya düşükse bu durum bütün viral enfeksiyonlar gibi bu virüsün insan vücudunda tutulumunu ve etkisini arttırır. Peki bağışıklık sistemimizi düzeltmek ve güçlendirmek için neler yapmalı, beslenmemizde nelere yer vermeliyiz, inceleyelim.
Covid-19 Ve Beslenme
Enerjiden eksik, proteinden yetersiz beslenme tarzı kişinin bağışıklığının düşmesine neden olur. Günlük beslenmemizin yanında özellikle de bu süreçte tüketimine daha fazla dikkat edilmesi gereken besinler koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.
Covid – 19‘da Tahıl – Bakliyat Tüketimi
Lif oranından yüksel tahıllar ve aynı şekilde liften zengin kuru baklagillerin tüketimine özen gösterilmelidir. Fasulye, nohut gibi bakliyatlar bitkisel proteinden zengin aynı zamanda lif ve mineral kaynaklarıdır. Yulaf, karabuğday, kinoa ve diğer rafine edilmemiş tahıllar raf ömrü uzun olduğu için kolayca hazırlanabilir, kolayca tüketilebilir, porsiyon miktarı aşılmadığı sürece de lif alımını desteklemektedir.
Şeker Tüketimi
Rafine şeker tüketimine ekstradan dikkat edilmeli, vücudunuza aldığınız rafine şekerlerin bağışıklık sistemini düşüreceği için tüketimini minimum düzeye indirmeniz gerekmektedir. Hatta rafine şekeri kesmeniz, özellikle de böyle bir dönemde şeker ihtiyacınızı meyvelerdeki fruktoz şekeri veya doğal bal, pekmez, keçiboynuzu özü gibi besinlerden alarak karşılamanız daha sağlıklı bir tercih olacaktır. Rafine şekeri kısıtlamaya yardımcı bir diğer seçenek kuru meyveleri beslenmenize eklemek olacaktır. Tercihinizi hurma, kuru erik, kuru kayısı, kuru üzüm, gün kurusu gibi meyvelerden yana kullanıp aldığınız şeker oranını dengeleyebilirsiniz.
Tuz Tüketimi
Tuz tüketiminde aşırıya kaçılmamaya dikkat edilmeli günlük tuz alımı 5 gramdan fazla olmamalıdır. İlerleyen dönemlerde fazla tuz tüketimi sonucu hipertansiyon gibi çeşitli metabolik rahatsızlıklara davetiye çıkarabilir.
Sebze ve Meyve Tüketimi
Yetişkin insanların günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmesi önerilir. Sebzeler yemek olarak kullanılacaksa yağda kızartılmış yöntemlerden olabildiğince uzak durulmalı, pişirme yöntemi olarak haşlama, buğulama, buharda pişirme, fırınlama, ızgara gibi yöntemlerin kullanılmasına özen gösterilmelidir.
Pişirme Yöntemleri
Kızartma ve kavurma yöntemleri Akrilamid denilen kanserojen etkiler göstereceğinden sağlık açısından oldukça zararlıdır ve önerilmez. Kızartılmış besinler daha fazla yağ çekeceğinden dolayı kalp hastalıkları, kolesterol, diyabet ve Obezite gibi hastalıkların da riskini arttırabilmektedir. Kızartma sonucu oluşan maddeler sinir sisteminde toksik etki yaratabilmektedir.
Bu dönemde uzun ömürlü olan sebze ve meyve satın alınmalıdır. Örneğin sebzelerden havuç, pancar, kereviz, salatalık, lahana, brokoli, kabak; meyvelerden avokado, muz, armut, limon, portakal tercih edilebilir.
Covid–19 ve İçecekler
Aşırı miktarda çay, kahve ve enerji içeceği tüketiminden de uzak durulmalıdır. Bu gibi içecekler dehidrasyona sebep olabilir ve bireyde uzun süreli uyku problemlerine neden olabilmektedir. Uykusuzluk bağışıklık sisteminin zayıflatacağından hastalığa yakalanma riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu gibi içeceklerin yanında alkol tüketimi de olabildiğince sınırlandırılmalıdır. Çünkü alkol insan sağlığını olumsuz etkileyerek bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler gösterir.
Su tüketimine her zaman olduğu gibi bu dönemde de dikkat edilmeli, günlük 2-3 litre aralığında su tüketilmelidir.
Eğer kişide vitamin ve mineral eksiklikleri bulunuyorsa mutlaka doldurulmalı, eksikliğini karşılayabilecek besinler tüketilmelidir. Kısa sürede eksikliği karşılanmayacak durumda ise takviye de kullanılabilir.