Trend

Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı

Psikoseksüel gelişim kuramı, Freud’un öncülük ettiği psikodinamik akımının geliştirdiği bir kuramdır. İnsan, hayatı boyunca çeşitli evrelerden geçer. Bu evreler bireyi tamamlayan, hayata hazırlayan aşamalardır. Bu evrede takınılan davranışlar ve ebeveyn tutumları kişinin ileriki yaşlardaki alışkanlıkları edinmesine sebep olur. Birey, her evreyi tamamlayıp bir sonraki basamağa geçer ve böylece bir gelişim döngüsü oluşur.

Freud kişilik oluşum kuramı olarak gördüğü psikoseksüel gelişim kuramının ilk basamaklarının çok önemli olduğunu düşünür. Özellikle karakter oluşumu ve davranış stillerini belirleyen zaman diliminin ilk altı yıl olduğunu söyler. Bu süreçte karşılanan veya karşılanmayan ihtiyaçların, anne babanın çocuğa yaklaşımlarının ve çocuğun yetiştiriliş tarzının önemi yadsınamaz.

Psikoseksüel Gelişim Evreleri

psikoseksüel gelişim kuramı

Karakter oluşumu olarak düşünülen bu evreler beş aşamadan oluşmaktadır. Peki, bunlar nelerdir?

  • Oral Dönem (0-1 Yaş): Bebeğin doğumundan itibaren ilk bir yılını kapsar. Bu evrede odak noktası haz ilkesi Bebek bu evrede temel ihtiyaçlarının karşılanmasına muhtaçtır. Çünkü bebek kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek konumda değil ve dışarıdan gelen uyaranlara göre hareket eden bir bireydir. Bu dönemde yemek yeme ve uyuma davranışlarını gösterir. Sahip olduğu uyaranlar ağız bölgesindedir. Algılaması, ihtiyaçlarını gidermesi gibi etkenler ağız yoluyla halledilmektedir. Yani ‘’libidinal yatırım’’ ağız bölgesinedir. Emme, çiğneme gibi davranışlar bu evrede temel işlevlerdendir. Anne, bu aşamada bakım verendir. Bebekle ilk bağı kuran ve bebeğin sevgisini yönlendirdiği ilk kişi annesidir. Bu evrede kurulan bağın şekli, annenin bebeğin ihtiyaçlarını nasıl karşıladığı çok önemlidir. Ona ihtiyacı olanı vermek sevgiyi, ihtiyaçlarını karşılamamak ise hoşnutsuzluğu aşılar. Davranışlar arasındaki dengeyi sağlayamazsak ilerleyen süreçte ya sürekli isteyen ya da verici olan taraf olabilir.
  • Anal Dönem (1-3 Yaş): İlk evrede ‘’libidinal enerji’’ ağız bölgesindeyken bu dönemde anüs ve çevresine yönlendirilir. Dışkısına ilgi duyduğu ve dışkısını tutma bırakma davranışlarını sergilediği bir dönemdir. Çünkü bu dışkısını tutma ve o şekilde tuvalete çıkma davranışı çocuk için haz aracıdır. Bu dönem içerisinde bu davranışı benimser ve böyle davranmayı tercih eder. Onun kontrol etme davranışı edinmesi annesinden kopma isteğini ortaya çıkarır. Bu evrede toplumsal normlar ile karşı karşıya kalması çocuk için zorlu geçer.

Çocuk, bu dönemde hem ayrılma hem de birleşme isteği içerisindedir. Yürümeye başladığında dengede durmayı veya tek başına ayağı kalkmayı başarmaktadır. Bu yüzden anne ile ayrılma isteği içerisinde ilişkisini yönetmek ister. Fakat toplum kurallarını öğrenebileceği kişinin annesi olduğunu bilir ve bu yüzden sürekli annesini izler. Bu evrede dikkat çekmek için etraftaki eşyaları devirir, nesneleri fırlatır. Bu zaman içerisinde doğru davranışlar sergilenemez ise çocuğun annesi ile olan ilişkisinde çatışma yaşanır.

Tuvalet eğitimi verilen bu dönemde çocuğa yöneltilen davranışların olumlu şekilde olması gerekir. Baskıcı ve aşırı titizlik gösterilerek bu eğitimi vermek çocuk için birçok olumsuzluğa neden olur. Örneğin; çocuk daha cimri daha inatçı olabilir.

  • Fallik (Genital) Dönem (3-6 Yaş): Çocuk bu dönemde libidinal yatırımı cinsel organlara yapar. Kadın ve erkek organlarının farklılığını anlar, sosyal rolleri öğrenir. Kız çocuğu anneden yemek yapma, temizlik yapma gibi davranışları öğrenir. Erkek çocuk ise babadan tamir etme, onarma gibi davranışları öğrenir.

Cinselliğe aşırı bir yönelme görülür çünkü cinsel uyarılmaları hisseder. Bu evrede farklı arkadaş grupları, oyun arkadaşları, etkinlik arkadaşları edinebilir. ‘’Rekabet’’ ve ‘’Kıskançlık’’ duygularını deneyimlemeye başlar. Bu dönem içerisinde yeni bir kardeş etkeni de oluşursa yoğun kıskançlık hissedebilir.

Bunlar dışında bu evrede görülen iki kompleks vardır: Elektra ve Ödipus Kompleksi.

  1. Ödipal Çatışma: Erkek çocuk bu dönemde yoğun bir gözlem yapar. Annesinin tüm sevgisini kazanmak istediği için babasını rakip olarak görür. Erkek çocuğa göre bu rakibin ölmesi gerekmektedir. Bu dönemde erkek çocuk kızlarda olmayan bir organa sahip olduğunun farkında olduğu için babasının onu kesip rakip eleyeceğini düşünür. Bu yüzden de aşk nesnesi olarak hissettiği annesinden vazgeçer. Bu evrede yaşadığı penisinin kesileceği korkusu ‘’Kastrasyon Kompleksi’’ olarak adlandırılır. Erkek çocuk babası ile yeterli özdeşimi sağlar ise problemler çözülmüş olur.
  2. Elektra Kompleksi: Bu evredeki kız çocukları ise annelerini rakip olarak görür. Kendisinde olmayan penisin babasında olduğunu bilir ve bu durum ona çok çekici gelir. Kız çocuğu yoğun olarak penise imrenir ve kendi klitorisi ile karşılaştırma yapar. Ona göre penisinin olmamasının sebebi annesidir ve bu penisi ona verebilecek kişi babasıdır. Yaşadığı süreçte annesi ile babasının iletişim kurmamasını, vakit geçirmemesini ister. Bu yöntem ile başarılı olamadığını görmek onu hayal kırıklığına uğratsa da anne ile gerekli özdeşim sayesinde bu süreç kolaylıkla atlatılır.
  • Gizil (Latent) Dönem (7-12 Yaş): Çocuğun ilk defa çevresinin oluştuğu evredir. Okul sürecinde arkadaşlık ilişkileri kurmaya başlar ve yeni arkadaşlar edinir. Daha önceki evrede yaşadığı oudipus tecrübesinden sonra durgunlaşır ve daha sakin bir evre geçirir. Önceki evredeki cinsel içerikli iletişim yerini sosyalleşmeye yönelik olan iletişime bırakır. Artık bu evrede hemcinsleri ile yakınlaşır ve böylece sosyal yakınlaşmayı da sağlar.

Kültürel olarak normların farkına daha dikkatli varır ve bunları benimsemeye başlar. Kadın erkek rollerini de fazlasıyla benimser. Ergenlik döneminin ön hazırlığı da bu süreçte atılır. Utanma, suçluluk gibi duygularını yönetebilme yeterliliğine de sahip olmaya başlar.

  • Genital Dönem (13-20 Yaş): Bu evrede birey hem hormonal hem fiziksel hem de duygusal değişimler yaşar. Kişi; yaşadığı çatışmaları, hayatında olup bitenleri irdeler böylece de yetişkinliğe adım atarken bunları daha detaylı düşünür. Süreç içerisinde sorun çözme becerileri sayesinde yaşadığı olumsuzluklara daha alternatif açılardan da bakabilir.

Yaşadığı sürecin etkisiyle birey sürekli anne ve babasıyla çatışır. Kendi kimliğini, kendi kişilik çizgilerini oluşturmak ister. Fakat anne babasının buna engel olduğunu düşünür. Yaşanılan bu çatışma tamamen normaldir. Hatta eğer birey her şeyi kabulleniyorsa sorun var demektir.

Yakın ilişkiler kurmak amacıyla karşı cinsle iletişim sağlar. Bu aşamada aile onun için engel teşkil eder bu yüzden de aile ile bağlarını zayıflatır ve dış dünyaya yönelir. Duyguların anlamını daha da fark etmeye başlar, böylece kendi içinde daha da çatışır. Daha önce hissettiği çocukluk cinselliği, yerini yetişkin cinselliğine bırakır.

Bu evredeki aksaklıklar kişilik temellerinde olumsuzluklara neden olabilmektedir. Ergen bireyin kimlik arayışı, bunu yaparken yaşadığı karmaşa tamamen doğaldır ve sürecin bir parçasıdır.

Klinik Psikolog Kübra Betül ÖZER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu