Bağırmayan Anne Baba Olmak İçin 7 Öneri
Hepimiz çocuklarımızla hiç bağırmadan iletişim kurmak ve hep anlaşmak isteriz. Çocuklarımızla ilgili hayallerimizin hiçbirinde anlaşamamak ve bağırmak yer almaz. Fakat gerçekler böyle toz pembe olamayabiliyor. Çoğu ebeveyn sabrının taştığı ve kendine engel olamadığı anlar yaşıyor. Ve bu anlar sık yaşanmaya başladığında anne babalar, bağırmayan anne baba nasıl olunur diye araştırmaya başlıyorlar. Bu yazıda bu konuya değineceğim. Bağırmayan anne baba olmak oldukça zorlu bir süreçtir. Bu süreç zorlayıcı olacaktır fakat asla imkansız olmadığını bilmeniz gerekir. Bu zorlu sürece başlarken en önemli etken sabırdır. Sabırla ilerledikten sonra göreceksiniz ki bu süreci başarılı bir şekilde atlatmış olacaksınız. Hem kendiniz hem de çocuğunuz için çok daha iyisini başarabildiğinizi göreceksiniz.
Çocuklar üzerinde bir etkimiz olsun istiyorsak önce kendi üzerimizdeki kontrolümüzü kazanmalıyız.
“Kendi üzerimizdeki kontrolü sağlamak” işin bütün sırrı bu cümlede saklı. Çocuklar üzerinde olumlu etkiler bırakmak ancak kendimizi kontrol edersek ve çocukların hataları karşısında doğru davranırsak mümkün olur.
Tüm bunlardan önce unutulmamalıdır ki kendiniz iyi değilseniz bir başkasına iyi gelmeniz çok mümkün değildir. Bu sebeple en başında kendimize odaklanırsak bir tek çocuklarımızla değil ailenin bütün üyeleriyle daha mutlu ve sağlıklı bir ilişki kurarız. Unutmayın ki zor durumları kontrol altına alabilmek sizlerin elinde ve bunu başarabilirsiniz.
Çocuklarımıza Neden Bağırıyoruz?
Çaresizlik hissi öfkeye yol açıyor. Ebeveynler de çocuklarının davranışları karşısında çaresiz hissettikleri durumlarda bağırma yolunu seçiyorlar. Bu yol elbette yanlış bir seçim oluyor. Ebeveynlerin çoğu çocuklarına bağırmamaları gerektiği konusunda hem fikirdirler. Fakat bazı durumlarda çocukların dikkatini başka şekilde çekemeyeceklerini düşündükleri için ya da çocuğun yaptığı şeylere engel olabilmek için bu yola başvuruyorlar. Ebeveynler, sabırlarının taştığı anlarda doğru olmadığını bilmelerine rağmen çocuklarına bağırabiliyorlar.
Bunun yanında birçok ebeveyn anne babası tarafından bağırılarak büyütüldüğü için ya da kendi yaşamındaki sorunlarla baş edemediği için de çocuğuna bağırabiliyor. Bazı ebeveynler, istenmeyen davranışın kendilerine karşı yapılmış bir hareket olduğunu düşünüyorlar. Bu durum onları daha çok öfkelendiriyor. Bu durum çocuk ve ebeveyni arasında düşmanlık ve savaşa yol açıyor. Ebeveyn bağırarak savaşı bitirmeye çalışırken çocuk ise savaşı bitirmek yerine ebeveynini sinirlendiren hareketi yapmaya devam ediyor. Bu noktada unutulmamalıdır ki karşınızdaki kişi sizin düşmanınız değil, büyümeye çalışan küçük çocuğunuz.
Bunlar ve benzeri sebeplerden dolayı ebeveynler çocuklara bağırabiliyor. Bunun doğru olmadığını hepimiz biliyoruz fakat anne babalara söyleyebileceğim bu yaşadığınız durum için kesinlikle kendinizi suçlamamanız. Birçok ebeveyn bu yoldan geçiyor. Hiçbir ebeveyn çocuğuna bağırmak ve onun kalbini kırmak istemez. Bu sebeple kendinizi suçlamamanız ve bunu aşmak için neler yapılabileceğine odaklanmanız gerekir. Çünkü emin olun bu bağırmaların üstesinden gelmek mümkün.
Bağırmanın Çocuk Üzerinde Oluşturabileceği Etkiler Nelerdir?
Çocukların bir olay karşısında nasıl davranmaları gerektiğini öğrendikleri ilk yer evleridir. Bu öğrenmeyi ebeveynlerini gözlemleyerek, onları model alarak gerçekleştirirler. Anne baba sorunlarını konuşarak çözüyorsa çocuk da sorunlarını konuşarak çözmeyi öğrenecektir. Fakat anne baba sorunlarını bağırarak çözüyorsa çocuk da sorunlarını çözmek için bu yöntemi kullanacaktır. Bu sebeple iyi model olmak oldukça önemlidir. Biz evde çocuğumuza hiç bağırmıyoruz ama çocuğumuz yine de bu davranışları gösteriyor diyorsanız muhakkak altında yatan bir neden veya gözlemleyerek öğrendiği bir davranış vardır. Çocuklar okulda ya da arkadaş çevresinde de bu davranışı gözlemlemiş olabilirler.
Çocuğa bağırmak, azarlamak çocuk üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Çocuğa bağırarak bir şeyler anlatmaya, öğretmeye çalıştığımızda çocuklar bunu kesinlikle anlamaz ve öğrenemezler. Bağırmanın sebebini anlayamadıkları için de korkarlar. Bu korku onlarda özgüven eksikliği yaratacak ve çocuğun silik bir karakter haline gelmesine sebep olacaktır. Ayrıca çocuğun ona bağırılmaması için yalana başvurmaya ve gerçekleri saklamaya yönelmesi de sık görülen bir durumdur.
Bir kötü etkisi de sürekli bağırılan çocuklar bir süre sonra anne babası bağırmadan onları duymamaya başlar. Bu durum ebeveynin de iyice sınırlarının zorlanmasına sebep olur. Dahası sürekli olan bağırmalar çocuğun ebeveyninden nefret etmesine yol açabilir. Ebeveyninden nefret eden bir çocuk hayatı boyunca çevresindeki insanlara karşı da düşmanca tutumlar gösterebilir. İleride kendi çocuğuna bağıran bir ebeveyn haline gelebilir. Peki, çocuğuma bağırmamak için ne yapmalıyım?
Bağırmayan Anne Baba Nasıl Olunur?
Bağırmayan anne baba olmak bir günlük değişimle değil ancak sabır ve kararlılığın olduğu bir süreçle mümkün olur.
- Ebeveynler sürekli olarak çocuğuna bağırıyorsa öncelikli olarak kendi hayatlarını gözden geçirmeli ve çocuğa neden bağırdığını önce kendisi anlamalıdır. Bağırmalarınızın arkasında kendi yaşamınızdaki olumsuzluklar ve sıkıntılar olabilir. Bu sebeple önce bu durumun kontrolünü yapmak gerekir.
- Kendinizi değerlendirdikten sonra çocuğunuzu değerlendirin. Bu yazıyı okurken de hayatınızın geri kalanında da her çocuğun farklı bir kişiliğe sahip olduğunu unutmayın. Çocuğunuza aslında yapamayacağı şeyler için mi kızıyorsunuz bunları düşünün. Eğer bu sebeple çocuğunuza bağıran bir ebeveynseniz, çocuğunuzun neleri yapabileceğini ve neleri yapamayacağını bilmeniz bunun önüne geçmenizi sağlayacaktır.
- Anne baba olarak öfkenizi kontrol etmeyi öğrenmeniz gerekir. Sadece bu şekilde çocukla daha sağlıklı iletişim kurulacaktır. Olay daha sıcakken konuşmanın kimseye faydası olmayacağını unutmayın. Öfke anında konuşmamak sizi büyük tepkiler vermekten koruyacaktır. İki tarafta sakinleştikten sonra konuşmak her zaman daha sağlıklı olacaktır. Bunun için öfkeli olduğunuz anlarda çocuğunuza “Şu anda kendimi pek iyi hissetmiyorum. Önce sakinleşelim daha sonra güzelce konuşalım” şeklinde cümlelerle durumu yatıştırabilirsiniz. İki tarafta sakinleştikten sonra çocuğunuzu dinleyin. Ve size nelerin, neden doğru gelmediğini kısa ve net bir şekilde anlatın. Daha olumlu tepkiler aldığınızı göreceksiniz.
- Faydalı bir çözüm önerisi olarak çocuğunuza iki seçenek sunup seçimi ona bırakmanız da etkili olacaktır. Böylelikle hem kendi istediğiniz hem de çocuğunuzun istediği seçeneği yapmanız mümkün olacak. Örneğin “Önce banyoya mı girmek istersin yoksa önce yemek yemek mi istersin?” gibi sorularla hem çocuğa bir seçim hakkı vermiş olup hem de çocuğu teşvik etmiş oluruz. Sorun yaratacak durumu da böylece engelleyebiliriz.
- Çocuklara bir şeyi yapmamasını söylemek yerine ne yapmasını istediğinizi söylemeniz de bir sorunun önlenmesinde yardımcı olacaktır. Örneğin “Arkadaşına vurma!” demek yerine “Arkadaşlarımızla vurmadan oynuyoruz.” demek daha etkili olacaktır.
- Çocuğunuzun kendi duygularını tanımasını sağlayın. Duygularını ifade edebilmeyi öğrenen çocuk, bunları kabul edip nasıl baş edebileceğini de öğrenecektir. Bu durum da çocuğa çözüm üretmeyi gösterecek ve problem çözme becerisini geliştirecektir.
- Yaşanılan durumda hatalı taraf olduğunuzu düşünüyorsanız çocuğunuzdan özür dilemekten kesinlikle çekinmeyin. Unutulmamalıdır ki özür dileme de model alınan bir davranıştır. Kısa ve net bir şekilde, sakin bir ses tonu kullanarak neden bağırdığınızı ve bu sebeple özür dilemek istediğinizi söylerseniz çocuğunuz da bir hata yaptığını düşündüğünde aynı şekilde özür dilemeyi öğrenecektir. Siz özür dilediğinizde çocuk, herkesin hata yapabileceğini öğrenecektir. Aynı zamanda onu önemsediğinizi hissedecektir.
Bağırmayan anne baba olmak bu yöntemlerle mümkündür ve bu süreci hayat tarzınız haline getirirseniz çocuğunuzla olan iletişiminizi kuvvetlendirdiğinizi göreceksiniz. Hem kendiniz hem de çocuğunuz daha sakin ve keyifli zaman geçireceksiniz. Bu konuda daha fazla okuma yapmak isterseniz Hal Edward Runkel’in “Bağırmayan Anne Baba Olmak” adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim.