Facebook Pixel

Postpartum Depresyon

Postpartum (Doğum Sonrası) Depresyon Nedir?

Postpartum depresyon nedir?, nedenleri nelerdir? gibi konulara değinmeden önce depresyonun tanımını yapmak daha yerinde olur. Depresyon, nasıl hissettiğinizi, nasıl düşündüğünüzü ve nasıl davrandığınızı olumsuz etkileyen, kişinin sürekli üzüntü halinde olmasına ve zevk veren durumlardan keyif almamasına yol açan duygu durum bozukluğudur.

Postpartum depresyon ise doğum sonrası dönemde görülen tüm depresif bozukluklar için kullanılan bir kavramdır.

postpartum depresyon nedir

Gebelik ve doğumdan sonraki dönem, birçok insanın hoş ve güzel beklentiler içerisinde olduğu bir dönemdir. Doğum sonrası bebeğini kucağına alma beklentisi içinde olan anne için durum bazen beklediği gibi olmayabilir. Doğumdan sonra anne hiç beklemediği ruhsal bozukluklar yaşayabilir. Bu nedenle doğum sonrası dönem anne için riskli bir dönemdir.

Bu dönemin getirdiği hormonal ve fiziksel değişimler yeni doğum yapan annede birtakım psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Postpartum depresyon, sadece anneyi değil ailedeki diğer bireyleri de etkileyen bir durumdur. İçinde bulunulan hassas dönemde aile bireyleri anneye olumlu yaklaşmalıdır. Postpartum depresyon bozukluğu, hafife alınmaması gereken bir sağlık sorunudur.

Postpartum Depresyonun Belirtileri Nelerdir?

postpartum depresyon nedir

Doğum sonrası anne, bebeğiyle güvenli bir bağ kurmak, bebeğinin bakımını sağlamak, bebeğini korumak ve kollamak, onun için güvenli bir çevre oluşturmak ister. Yeni doğum yapan anne bu isteklerin getirdiği sorunlarla baş etmek zorunda kalır. Bu sorunlarla baş edemeyen anne ise bebeği kabullenmekte zorlanabilir, bebeğe karşı ilgisiz davranabilir, bebekle arasındaki bağ ciddi bir şekilde bozulabilir. Postpartum dönemde anne, uykusuzluk, iştah eksikliği, cinsel istekte azalma, bebeğine iyi bir anne olamamaktan korkma, ailesinden ve çevresinden uzaklaşma gibi belirtiler gösterebilir. Bu dönemde anne, ani ağlama krizlerine girebilir, sürekli kederli bir ruh hali içerisinde olabilir. Yeni doğum yapan anne, yaşadığı depresif duygulardan suçluluk duyarak bu durumu gizleyebilir. Bu da postpartum depresyon tanısının geç konulmasına, tedavide gecikmeye yol açabilir.

Postpartum Depresyon Kimlerde Görülür? Risk Faktörleri Nelerdir?

Araştırmalara göre kadınların yaklaşık %14 ila %41’i postpartum depresyon belirtileri göstermektedir. Kadının ya da eşinin işsiz olması, evlilikteki problemler, planlanmamış gebelik, ölüm, ayrılık, daha önceki gebelikte depresyon geçirilmesi, riskli gebelik gerçekleşmesi, gebeliğin kayıpla sonlanması gibi risk etmenleri postpartum depresyonun görülmesinde rol oynayabilir. Her kadın için yaşanılan gebelik ve doğum farklıdır. Postpartum depresyon her kadında aynı belirti ve yoğunlukta görülmeyebilir.

Postpartum Depresyon Nedenleri Nelerdir?

Hamilelik esnasında östrojen ve progesteron hormonları on kat artar ve doğum sonrasında hızla düşer. Doğumu takip eden üç gün içerisinde eski seviyeye geriler. Yaşanılan bu hormonal değişiklik postpartum depresyona yol açabilir. Aynı zamanda anne, doğumun getirdiği değişikliklere alışmak zorundadır. Kadın için anne olmak, yeni bir rol ve kimliği de beraberinde getirir. Bu durum karşısında kadın eski kimliğini yitirmenin getirdiği kayıp ve yas yaşayabilir.

Postpartum Depresyon Hakkında Neler Yapılabilir?

Yaşanılan depresyonun şiddetine göre tedavi yöntemleri değişkenlik gösterebilir. Tedavide psikolojik destek ya da ilaç tedavisi kullanılır. Annenin yaşadığı belirtiler iki haftadan fazla sürerse psikolojik yardım alması gerekir. İlk olarak anne psikolojik yardım alması için teşvik edilmelidir. Anne, psikolojik yardım alması için zorlanmamalı, baskıcı bir tavır sergilenmemelidir. Bu süreçte aile bireylerinin anneye desteği çok önemlidir. Zaten zor bir süreçten geçen anneye karşı suçlayıcı bir tavır sergilememek gerekir. Yaşanılan zorlu süreçte aile bireylerinin, eşinin ve arkadaşlarının anneye destek olmaları, onun yanında durmaları, anneye karşı olumlu yaklaşmaları tedavi sürecinde önemli rol oynar.

Bu süreçte anne ve bebeğin birbirlerinden ayrılmaması gerekir. Anne ve bebek arasında güvenli bağlanmanın oluşması için gözetim altında tutularak ve destek verilerek beraber vakit geçirmeleri sağlanmalıdır.

Psikolojik Danışman İlknur Merve KILINÇ

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu