Facebook Pixel
Trend

Tıkanırcasına Yemek Yeme Bozukluğu için Öneriler

Tıkanırcasına Yemek Yeme Bozukluğu Nedir?

tıkanırcasına yemek yeme bozukluğu

Tıkanırcasına yemek yeme bozukluğu, harcanılan enerjiye oranla tüketilen aşırı besin miktarıdır. Kilo verme veya kiloyu koruma sürecini zorlaştıran önemli bir davranışsal problemdir. Aşırı yeme davranışında bu tıkınma periyotlarının 2 ana özelliği vardır; yenilen miktarın aşırı olması ve o anda ki bir kontrol kaybının olması. Çoğu tıkınırcasına yeme periyodu da daha çok kişilerin uzak durmaya çalıştığı tatlı veya yasaklı dediğimiz yiyeceklerden oluşmaktadır. Özellikle tatlı ya da yasaklı dediğimiz yiyecekleri aşırı miktarda ve hızlıca yemek, başlangıçta yerken bireylerde hoş duygular yaratabilmektedir. Ancak sonrasında bu hoş duyguların yerini maalesef suçluluk, iğrenme, utanç gibi duygular alır. Duygusal yeme bozukluğu hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Temel Özellikleri Nelerdir?

tıkanırcasına yemek yeme bozukluğu

Tıkınırcasına yeme sorunundan mustarip olan kişilerde iki temel özellik görülmektedir;

  1. Düşük özgüven
  2. Mükemmeliyetçilik

Kendilerini değersiz ve yetersiz hissetmekle düşük özgüven kendini gösterirken, kendilerine gereğinden fazla talep kâr standartlar koymayla da mükemmeliyetçilik özelliği kendini göstermektedir.

Tıkanırcasına yemek yeme bozukluğu olan bireylerin sıklıkla başvurdukları ilk çare diyettir. Ancak yeme davranışı üzerine katı sınırlar koymak ve çok az yemek, aslında yemek için artan fizyolojik ve psikolojik bir baskı yaratabilir ve ondan sonra bir kez yemeye başlandığında da durmak oldukça zor olabilir. Katı diyet yapan kişiler kendilerini bu hedefe harfi harfine uymak zorunda gibi hissederler ve kurallarının izin verdiğinden daha çok yerlerse kendilerini başarısız olmuş gibi hissederler. Bu başarısızlık düşünceleri de aşırı yemeyi tetikler çünkü katı diyet yapanlar kurallarını bozduklarında diyet yapmayı geçici bir süreliğine de olsa bırakırlar ve bunu aşırı yeme periyotları izleyerek devam eder. Aslında bireyler tam da bu noktada, işlevsiz düşünceler dediğimiz bilişsel çarpıtmalardan “Ya Hep Ya Hiç” kalıbını kullanırlar. Kendilerini sadece başarılı veya başarısız, yiyecekleri de iyi veya kötü olarak görürler.

Doğru Bilinen Yanlışlar

Bazı bireyler aşırı yeme bozukluğu sonrasında telafi etmek için kusma eylemi gerçekleştirirler. Yapılan araştırmalara göre kusmak, alınan kalorilerin sadece yarısını geri çıkartmaktadır. Sonrasında bireyi tıpkı katı diyette olduğu gibi aşırı yemeye teşvik eder. Bunun yanı sıra kusma davranışının yemek borusuna, mideye, dişlere verdiği fiziksel zararlar da ayrıdır.

Yine aynı şekilde müshil kullanımının da kilo üzerinde etkisi yoktur aslında. Çünkü çoğu yiyecekler bağırsağın üst kısmında emilirken, müshil bağırsağın alt kısmında etkili olmaktadır. Yani idrar söktürücülerin kalori emilimine bir katkısı yoktur, sadece vücudu susuz bırakırlar.

Bazı bireyler aynada sürekli kendilerinin kilo ve şekillerini kontrol ederler. Ancak yok saydığımız, bilmediğimiz veya yok saymak istediğimiz bir gerçek vardır ki, aynalar karmaşıktır ve bir ayna yüzeyindeki yansıma yaklaşık sizin yarınız boyutundadır. Eğer insanlar kendilerine ayrıntılı bir şekilde bakacak olurlarsa normalde fark edilmeyecek kusurlarını da bulurlar. Unutmayın ki şişmanlık veya kusur ararsanız zaten onu bulursunuz. Tüm bunların aksine aynalara bakmaktan sürekli kaçınan bireyler de vardır. Bu kişiler, şişman olarak gördükleri yerlerini kapatacak kıyafetler seçerler ve yine depresif bir ruh hali de bu kişileri takip etmeye devam eder.

Tıkanırcasına Yemek Yeme Bozukluğu Psikolojik Etkileri

aşırı yeme bozukluğu psikolojik etkileri

Öncelikle bu sendromdan dolayı bireylerin karar verme mekanizmaları etkilenmektedir. Bu da sıkça erteleme davranışlarına yol açmaktadır. Odaklanma ve konsantrasyon sıkıntısı görülür. Genelde bireylerde mod düşüklüğü vardır, kişiler kolayca huzursuzlanabilirler. Yeme davranışları, şekil ve kilo konusunda obsesif olma durumları oluşabilir. Sürekli kilo ve şekillerini kontrol ederler, yemeği yavaşça ve sayıyla çiğnerler gibi… İçe dönük bir karakter yapısı görülüp sosyallikleri azalabilir.

Kilo hakkında bazı gerçekler; Vücudumuz ağırlıklı olarak sudan oluşur, yaklaşık %60ı sudur. Mesela 72 kiloysanız neredeyse 43 kilonuz sudur. Ağırlık, gün içerisinde ve günden güne değişebilmektedir. 500 gr ile 1.5 kg arasında küçük oynamalar hep vardır ve normaldir.

Klinik Psikolog Ece Mengütay

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu