Bebekten Sonra Çift İlişkiler

Hayatınızda yasadığınız en büyük değişim ve dönüşüm ne zamandı? Bebek sahibi olana kadar bu soruya verilen birçok cevap vardır. Fakat doğumdan sonra kişiler hayatlarındaki en büyük dönüşümlerden birini yaşarlar ve hatta bebekten sonra eşler kendilerini ve hatta partnerlerini tanıyamaz hale gelirler. Hayatımızdaki en büyük dönüm noktalarından birinin çocuk sahibi olmak olduğunu biliyoruz. Hatta birçoğumuz bizi ve ilişkimizi hiç değiştirmeyeceğini farz ediyoruz. Peki, ne oluyor da dünyaya gözlerini henüz açmış bu minicik varlıklar bizde bu kadar büyük devrimlere yol açıyorlar?

Bebek Sahibi Olma Fikrine Pembe Gözlükler İle Bakıyoruz

Romantik beraberliklerimizin ve hatta evliliğimizin ilk yıllarında çocuk sahibi olma fikrinin yalnızca olumlu ve güzel yönlerine odaklanıyoruz. Tabi ki bebek sahibi olmanın güzel yanları saymakla bitmez. Fakat göz ardı edilen çiftleri zorlayan deneyimler de anne-baba Olmaya dâhil. Olay şu ki; bebek sahibi olma fikrine olumlu bakmaya başladığımız andan itibaren bütünsel bir çerçeve içinde incelemeliyiz. Gerçekçi bir yönden bakmak doğum sonrası sürece daha hızlı adapte olmanızı sağlayacaktır.

Bebekten Sonra Karı-Koca Rollerini Anne-Baba Olmak İle Değiştiriyoruz

Olaylar rollerden birini öteleyip birini öne çektiğimiz andan itibaren karışmaya başlıyor çift ilişkilerinde bozulmalarda tam bu noktada başlıyor. Partnerler Anne-baba olduklarında eş olma deneyimlerini yarıda bırakıyor. ‘Sağlıksız üçgenleşme’ olarak tanımlayabileceğimiz bu gibi durumlarda eşler iletişimlerini asgari düzeyde bebek üzerinden yürütmeye başlıyorlar; iki taraf da bu durumdan rahatsız olsa da odak noktalarının bebek olduğunu düşünerek bunu dile getirmiyor ve devam ediyorlar.

Bu noktada önemli olan zinciri kırabilmek ve adım atmasını karsı taraftan beklememek. Bebeğin uyku saatlerinde bir kahve yaparak “önemli olmadıkça bebek hakkında konuşmamaya özen göstererek” deyim yerindeyse eski günlerdeki gibi kendinizi ifade etme fırsatı bulmak basit gibi görünse de etkili bir adımdır. Bazen çiftler bu durumu ilk denediklerinde bebek dışında konuşacak bir şeyleri olmadığı yanılgısına kapılsa da hislerden bahsetmek, gün içinde yaptıklarından bahsetmek konuşmanın ilerlemesine katkıda bulunacaktır.

Görev Dağılımı Yapmakta Geç Kalıyoruz

Yeni hayatımıza alışırken, bakım verme konusunda yük tek tarafa kalmamalıdır. Yeni bir düzene alışmak iki taraf içinde ilk kez deneyimlenen bir durumdur. Bebeğin doğumundan hemen sonra aile içinde görev paylaşımı yapılmalıdır. Bunlar gece bebek uyandığında kimin ilgileneceği, bebeğe banyoyu kimin yaptıracağı gibi birçok konuda olmalıdır. Önemsiz gibi görünse de çiftlerin görevlerinin farkında olması ve buna göre davranışlarını düzenlemesi, evliliği kaos ortamından uzakta tutar.

Çiftler birbirine yardımcı oldukları takdirde birbirlerine ve bebeklerine ayıracakları zaman daha kaliteli olacaktır. Sağlıklı bir büyüme, sağlıklı bir yetişkinliği beraberinde getirecektir.

Bebekten Sonra Cinsel Hayatı Erteliyoruz

Doğum sonrası yeni annelerin cinsel isteğinde belirgin bir azalma meydana gelmesi, eşine duyduğu ilgi ve isteğin azalması oldukça olası ve rastlanan bir durumdur. Önemli olan eş ile kurulan, kendini ifade etme olanağı bulunan samimi iletişimde partner ile bunu paylaşmak ve üstesinden birlikte gelmeye çalışmaktır. Olabildiğince yatakları ayırmamak, aynı zaman aralığında yatağa girmek mantıklı hamleler olacaktır. İlk yıllarda eskiye oranla eşler arası yakınlık azalsa da bu durumun geçici olduğu unutulmamalıdır.

Şüphesiz ki bebek sahibi olmak dünyanın en eşsiz deneyimlerinden biridir. Çekirdek aileye katılan yeni, minik üye ile benzersiz anılar yaşayacağınızı unutmayın ve anın tadını çıkarın. Ama unutmayın ki eşinizle olan ilişkinizi korumak, geliştirmek ve sürdürmek sizin elinizdedir. İlk günler belki ilk aylar çok yorucu, zorlayıcı ve bolca uykusuz olabilir. Ama size bir haberim var bu durumu ilk ve son yaşayan siz değilsiniz, sizinle birlikte bebek sahibi olan ailelerin hepsi bu taşlı ve engebeli yollardan muhakkak geçiyor.

Önemli olan mükemmel ebeveynler olmak ve size dış dünya yoluyla verilen mesajların hepsini uygulamak değil; önemli olan yeterli bir ebeveyn olmayı sağlamak ve bu yolda kontrolün sizde olmasını sağlamak. Ebeveynlik herkes aynı yoldan geçmesine rağmen anne-babanın kendine özel yoludur. Bebek sahibi olduğumuzda birçok kitap okuruz, çevremizden bize birbirinden farklı sayısız öneri gelir fakat önemli olan sizi neyi, nasıl uygulamak istediğiniz, neyi doğru ve bebeğinize uygun bulduğunuzdur. Birlikte yürüdüğünüz bu benzersiz yolculukta eşinizin elini sıkı sıkı tutmayı, ona sevginizi ve ilginizi vermeyi unutmayın. İkinizin arasındaki sağlıklı iletişim, bebeğinizin en değerli hazinesi olacaktır.

Uzman Psikolog/ Aile Danışmanı Büşra Yiğit