Pandemi Döneminde Panik Atakla Savaşmak!
Pandemi Döneminin Panik Atak ve Kaygı Bozukluklarında Rolü
Gerçek bir risk ya da herhangi bir sebep olmamasına rağmen yoğun bir şiddetle yaşanan ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren kriz ve korku atağına “Panik Atak” deriz. Oldukça korkutucu olan ve genellikle 10-15 dakika civarı süren bu süreç, yaşayanlara kalp krizi geçirme, ölme ya da felç inme düşüncelerini yaratır. Oysa durumun yaşandığı sahne fiziksel semptomlarla kendini gösterirken asıl sebep çok daha farklıdır. Eğer kişi sürekli ve tekrarlayıcı biçimde bu durumu yaşıyorsa aklımıza panik bozukluk tanısı gelebilir.
Peki Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma,
- Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması
- Terleme,
- Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma,
- Soluğun kesilmesi
- Baş dönmesi, sersemlik
- Uyuşma ya da karıncalanma
- Üşüme, ürperme ya da ateş basması ,
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Titreme ya da sarsılma
-
Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
- Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
- Ölüm korkusu
İstatistiksel Olarak Panik Bozukluk
- Her 100 kişinin yaklaşık 3-4’ü hayatında bir kez panik atak yaşadığını söylemektedir.
- Genellikle 20’li yaşlarda ortaya çıkar.
-
Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görülmektedir.
Pandemi Döneminin Panik Atak ve Kaygı Bozukluklarında Rolü
Ne yazık ki yaklaşık bir senedir belirsizliklerle dolu bir pandemi sürecinin içerisindeyiz. Nasıl ortaya çıktığı, nasıl bu denli hızlı yayıldığı, tedavisinin nasıl olması gerektiği derken aylardır zihnimizde hep soru işaretleriyle dolaşıyoruz.
İnsan beyni fizyolojik olarak belirsizlikten nefret eden bir yapıya sahiptir. Çoğu zaman boşlukların olduğu bilinmez durumları kendi kendine doldurur ve böylece bizi belirsizliğin yaratacağı kaygıdan kurtarır. Ancak kabul edelim ki Covid-19 sadece bizlerin değil , dünya üzerindeki herkesin hazırlıksız yakalandığı bir durumdu. Bununla beraber bizler de zihnimizdeki soru işaretlerini bir türlü gideremedik.
Sözünü ettiğimiz Panik Bozukluk, Panik Atak gibi kavramlar “kaygı bozuklukları” çatısı altında yer alan psikopatolojik durumlardır. Sosyal , ekonomik, akademik yaşantımızın sekteye uğradığı, ikili ilişkilerimizin olabildiğince azaldığı, fiziksel aktivitenin çokça kısıtlandığı bu dönemde bahsettiğimiz bilinmezliğin getirdiği kaygı bu psikopatolojileri tetikleyebilir.
Peki Tedavi Süreci Nasıl Olmalıdır?
Kişinin yaşadığı bu durumun sürekliliği ve şiddetinin çok yüksek olduğu durumlarda ilaç tedavisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi izlenecek en iyi tedavi şeklidir.
Bilişsel Davranışçı Terapi, kişinin hem düşüncelerine hem de davranışlarına etki eden ve öğrenme kuramları üzerine kurulmuş olan bir tedavi şeklidir.
Panik Atak belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve hastanın bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.
Terapist tarafından kişiye hem seans içerisinde bazı uygulamalar yapılır hem de çeşitli ev ödevleri verilir. Böylelikle kişinin sistematik olarak duyarsızlaştırılması hedeflenir.