Facebook Pixel
Trend

İkili İlişkilerde Aldatma: Aldatan Psikolojisi

Son zamanlarda gerek televizyonlarda gerek film ve dizilerde gerekse şarkılarda karşımıza çok sık çıkan bir durum var: aldatılma/aldatma. Hepimiz hayatımızın bir evresinde bu durumu yaşamış olabiliriz. Ya çok sevdik aldatıldık ya da çok sevdiğimiz halde aldattık. İsterseniz işe ilk olarak ikili ilişkilerde aldatmanın ne olduğu ile başlayalım. Aldatma; kişinin kendisini olduğundan farklı gösterme, davranışlarından ve dışa yansıttığı kişiliğinden çok farklı olması, yaşadığı ilişkide karşı taraftan davranış ve tutumlarını saklayarak sadakate darbe vurmasıdır.

Hepimiz bir ilişkiye başlarken o ilişkinin olumsuz herhangi bir yanını görmek istemeyiz. Her an her şey çok güzel olacak gibi düşünürüz. Sanki hayatın bizi mutlu etmek zorunda olduğu bir görevi varmış gibi hissederiz. Yaşadığımız ilişki bize göre mükemmel ve güzel giderken hiç de aklımızdan geçmeyen bir durumla karşılaşabiliriz: Aldatılmak. Ben bugün aldatılan kişinin psikolojisini incelemek yerine olaya farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Aldatan bireyin psikolojik durumu ve neden aldatmayı tercih ettiği.

Neden Aldatırız? Aldatma Neden Olur?

aldatma neden olur

Kimse bir ilişkiye başlarken aldatma düşüncesi ile başlamaz. Fakat ilişki içerisindeki durumlar, ilişkinin dinamikleri, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler kişiyi bu davranışa itebilir. Aldatma, sebebi ne olursa olsun haklı veya haksız olarak değerlendirilecek bir durum değildir. Aslında aldatan kişi, yaptıklarının kendisi de farkındadır fakat bununla yüzleşmek yerine bu durumu kendi içinde bastırır ve yakalanana veya itiraf edene kadar bu duruma devam eder. İsterseniz cinsiyet ayrımına bakmadan ‘’Neden aldatmayı tercih ettiniz?’’ sorularına verilen yanıtlara bakalım.

Saydıkları nedenler kabaca şu şekildedir:

  • Anlık cinsel haz,
  • Evlendikten sonra monotonlaşan hayat,
  • Zorla evlendirilme,
  • İlişkide istenilen ilgiyi görememe veya ilgiden tatmin olamama,
  • Ego tatmini,
  • Sevilme ihtiyacı,
  • İletişimsizlik,
  • Duygusal boşluk,
  • Sevilen birinin kaybı,
  • Doyumsuzluk,
  • Alışkanlık,
  • İlişkide bulunduğu kişinin farklı bir şehirde yaşaması,
  • Aradığı ve istediği bir özelliği başka birinde bulma,
  • Arzu ve isteklerine karşı koyamama,
  • Hayatındaki insanı sevmeme,
  • Psikolojik şiddet
  • Kompleksler (Her yaşta beğenilme isteği) vb. gibi

Eğer bu noktada cinsiyet faktörüne bakarsak erkeklerin genelde fiziksel ve cinsel haz için aldattığını, kadınların ise duygusal tatmin için bu yola başvurduğunu görüyoruz. Erkekler hormonal ve fizyolojik ihtiyaçlar yüzünden karşı koyamadığını söylerken kadınlar genelde duygusal açlığını bastırmak istediğini dile getirmektedir. Aslında genel olarak topluma bakarsak insanlar sorunları çözmek veya bazı şeyleri tamir etmekten yana değildir. Bunun yerine yeni bir nesneye, kişiye yönelmek daha kolay gelmektedir. Bu yüzden kişinin sorunu çözmek yerine yenisini almayı ve sorunu onunla gidermeyi tercih etmesi en büyük sorundur. Erkeklerin egemen olduğu bir toplumda yaşadığımız için çok eşlilik normal bir durum gibi görülebiliyor. Bu gibi sosyal faktörler de aldatmayı normalleştirip kişiyi aldatmaya yönlendirebilir.

Aldatma aslında bir bağlanma problemidir. Narsist bireylerde ve bağımlı kişilerde görülme olasılığı yüksektir. Narsist yapıda olan bireyler kendilerini partnerlerinden üstün görür ve toplum da bunu destekleyecek yorumlar yaparsa kişi aldatmaya yönelebilir. Hatta bazı bireyler eşlerinin hatalarını arar ve aldatmasına mantıklı gerekçeler bulmaya çalışarak kendi içini rahatlatır. Bağımlı kişiler ise biraz daha farklıdır. Kişi hayatındaki insanla sorunlarını çözemez, yeni arayışlara girerek aldatmaya yönelir. Fakat aynı zamanda hayatındaki insanı kaybedip yalnız kalmaktan da korktukları için ilişkilerini bitirmek istemezler, bu yüzden de aldatma davranışını devam ettirirler. Kişi böylece kendi içinde sürekli çatışma yaşar ve vicdani olarak da rahat edemediğinden rahatsız edici durumlar yaşamaya başlar.

Aldatma Türleri

aldatma türleri

Aldatmanın sadece cinsel olarak görülmesi gibi yanlış bir düşünce vardır. Peki, sizce sadece somut olarak yaşanan birliktelikleri mi aldatma olarak kabul etmeliyiz? Bana kalırsa soyut olarak kalan düşünceler de aldatmadır tek farkı davranışa dökülmemesidir. Bu yüzden her ikisinin de bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Bu konuyu ayrıntılı olarak inceleyen CİSED kurumuna göre 10 tane aldatma biçimi vardır. Bunlar şu şekildedir:

Seks İnsanlarıyla Paylaşılan Cinsellik

Bu tarz aldatmayı tercih eden insanlar genelde ayrılmayı düşünmezler. Sadece cinsel doyumlarını karşılamak için başka birini tercih ederler. Fantezisini eşiyle veya sevgilisiyle yaşamak istemeyen, fantezilerini açıklamaya çekinen veya fantezileri eşi tarafından reddedilen insanlar bu yola başvurur. Bu aldatma şekli genelde erkeklerin tercih ettiği bir seçenek olurken artık kadınlar da bu yolu seçebilmektedir.

Fırsattan İstifade

Eşin olmadığı uzak bir yer veya eğlence ortamı söz konusu olduğunda ‘’nasıl olsa haberi olmaz düşüncesi’’ ile eşini aldattığı türdür. Duygusal bağın olmadığı bir kerelik olan cinsel aldatma olarak görülür. Bu yolu seçen insanlar, genelde eşlerini sever ve ayrılmayı aklından geçirmezler. Eşlerine de ilişkilerine de çok güvenirler ve her fırsatta aldatmayı tercih ederler.

Seks ve Tutku Bağımlılığı

Farklı partnerler, farklı fanteziler, farklı pozisyonlar denemek onlar için hayatlarının en önemli görevidir. Adeta ellerinde bir liste var gibi sürekli bunu yapmaya kendilerini adarlar. Yaşadıkları ilişki mükemmel bile olsa içlerindeki bu seks isteğine karşı koyamazlar ve bu bağımlılıkları kesinlikle tedavi edilmelidir.

Boşanma Öncesi Hazırlık

Eşlerden biri bağlılığını yitirir ve bunu karşı tarafa söyleyemez. Çünkü ayrılıp yalnız kalmaktan da korkar ve bu korkusu yüzünden birine tutunarak boşanma öncesi evreyi yaşamayı tercih eder. Bu evrede eşinden uzaklaştığı için karşı taraf da boşanma sürecine hazırlık yapmış olur.

Terazi Tipi İlişki Üçgeni

Bu aldatma şeklinde kişi hem eşiyle veya sevgilisiyle devam eder hem de üçüncü kişiyle ilişkisini bitirmez. Bu kişiler genelde birbirinden çok farklıdır ve kişinin ihtiyaç duyduğu şeyleri tamamen karşılarlar. Aldatan kişi, her ikisine de sorumluluk duyar ve bunları karşılamaya çalışır. Eş, ilişkideki huzur ve sevgi açlığını giderirken üçüncü kişi ise aşk ve tutkuları giderir.

Kısasa Kısas

Sadakatsizliği yapan ilk kişiye yönelik intikam alma düşüncesi veya kendini daha iyi hissetme amacı ile yapılan aldatmadır. Daha önce aldatılan eş/sevgili, özgüvenini tekrar kazandığında bu yola başvurabilir. Özgüvenini kazanmak ve iyi hissetmek için yapılan aldatma söz konusu ise kişi yakalanmak istemez. Fakat daha önce aldatıldığı için intikam almak istiyorsa bu aldatma olayını karşı tarafın gözüne sokmayı tercih eder.

Geri Püskürtme

Evlilik dışı sevgililik ilişkilerinde daha çok görülmektedir. Kişi karşı tarafla daha yakın ilişkiye başladığında, işler ciddi yönde ilerlemeye yönelik olduğunda kişiyi kendisinden uzaklaştırmak için geri püskürtmek ister ve sadakatsizlik yapar. Böylece kendisini daha iyi hisseder ve sınırlarının aşılmadığını kendisine ispatlar.

Kıskandırma İhaneti

İlişki içinde olduğu kişi için görünmez olduğunu düşünen, cinselliğin bile yaşanmadığı ilişkilerde eşin dikkatini çekmek için tek gecelik ilişki yaşadıkları aldatma türüdür. Buradaki isteği eşinin ilgisini çekip eski günlere dönmektir, üçüncü kişiye karşı bir duygu beslenmez.

Nefes Almak

Kişi, yaşadığı hayatın stresinden kurtulmak ve rahatlamak amacıyla başka partnere yönlenebilir. Bu durumda onu dinleyen, onu rahatlatan birine ihtiyaç duyar. Aldatma partneri genelde kişinin hayatındaki kişiden daha çirkin, daha düşük statülü ve daha başarısız bireylerdir. Aldatan kişi, kendini daha güçlü ve daha iyi hissetmek için aldatmayı tercih eder.

Sadece Aşk

Evliyken ilişkileri tekdüze hale gelen ve heyecanını kaybeden kişiler bir anda başka birine aşık olabilir. Aşkın getirdiği o heyecanı isteyen, yaşama daha farklı bağlanmayı tercih eden kişi elinin tersiyle aşkı geri çevirmek istemez. Bu yüzden de bu aşkı doludizgin yaşamayı tercih eder. Hatta bu ilişkiye şans vermezse kendisine ihanet etmiş gibi hisseder. Bu yüzden de eşinden ayrılma pahasına bile olsa sadakatsizliği tercih eder.

Aldatma Sonrasında Neler Yapılabilir?

aldatma sonrası

Aldatan kişi kiminle olacağına karar vermelidir. Eğer pişman ise durumu çözmeli ve ilişkisini toparlamak için hatalı olduğunu kabul etmelidir. Çünkü yapılan hatayı kabul etmek, ilişkinizin iyiliği için atılan en büyük adımdır. Peki, aldatılma psikolojisinden nasıl kurtulunur? Aldatılan eş ise kafasındaki soru işaretleriyle kendisini yemek yerine bu soruları eşiyle konuşup açıklığa kavuşturmalıdır. Aldatılan kişi, ‘’Bir kere yapan her zaman yapar’’ düşüncesini bir kenara bırakmalıdır. Aldatmanın kaderi olduğunu düşünmemelidir.

Ortada yapılan bir aldatma davranışı var ve mevcut ilişkinizi kurtarmak istiyorsanız yapmanız gereken ilk şey yaptığınız ihaneti dürüstçe eşinize açıklamaktır. Aldatılan eş, aldatma ile ilgili aklına gelen tüm soruları sormalıdır. Aldatan eş ise bu soruları olduğu gibi cevaplamalıdır. Çünkü belirsizlik, en kötü cevaptan bile ağır bir yüktür. Bu yüzden ilişkiye dair merak edilen her şeyi sorup öğrenmek en sağlıklısıdır. Eşler, ilişkilerine şans vermeyi düşünür ise psikolojik destek almaya karar verebilirler. Bu durumda seanslarda aldatmanın temelleri, aldatmanın nasıl gerçekleştiği, aldatma türlerinin neler olduğu ve neden aldatmaya başvurmuş olunabileceği ile ilgili konular işlenir. Unutmayın ki neden bu durumu yaşadığınızı anlayabilirseniz sonucu da değiştirebilirsiniz.

Klinik Psikolog Kübra Betül ÖZER

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu